7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı!

27 Mayıs 2022 tarih ve 31848 sayılı Resmî Gazete’de 7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır. Yayımlanan Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yapılan düzenlemeler, aşağıdaki tablolarda TCK’nin -ilgili hükümlerinin- önceki hâli ile karşılaştırılarak ele alınmıştır: 7406 sayılı Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan düzenlemeler, aşağıdaki […]

Fransız Hukukunda İşçinin Ulaşılabilir Olmama Hakkına İlişkin Düzenleme

I. Kanuni Düzenlemeden Önce Durum Fransız hukukunda işçinin ulaşılabilir olmama hakkı (“droit à la déconnexion”) ilk olarak 2004 yılında Fransız Yargıtayınca verilen bir kararda değerlendirilmiştir[1]. Karara konu olayda, işveren, ambulans şoförü olan işçisinin işini gereği gibi yapmadığını, kişilerin hayatını ve firmanın geleceğini tehlikeye attığını iddia ederek işçisini ağır kusurlu saymış ve iş sözleşmesini feshetmiştir. Nitekim […]

Bilirkişilerin Hukuki Sorumluluğu

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 46’da yer alan hâkimlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin düzenlemenin, Anayasa md. 129/5[1] hükmündeki anlayışla uyumlu olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda öğretide, bilirkişiler yönünden de anılan Anayasa hükmüne paralel bir düzenleme getirilerek bilirkişilerin hukuka aykırı eylemlerinden dolayı hukuki sorumluluğun somutlaştırılmasının amaçlandığı belirtilmektedir[2]. HMK md. 266 ve devamı hükümlerinde düzenlenen bilirkişi incelemesi, […]

Noterlerin Hukuki Sorumluluğu

I. Genel Olarak Noterlik, hukuki güvenliğin sağlanması ve hukuki anlaşmazlıkların doğumunun engellenmesi amacıyla kamusal yetkinin kullanıldığı, bunun da güvenilir belge düzenleme ve onaylama suretiyle gerçekleştirildiği bir meslek türüdür[1]. Hukukumuzda noterlik mesleğine ilişkin düzenlemeler esas olarak 1972 yılında yürürlüğe giren 1512 sayılı Noterlik Kanununda[2] yer almaktadır. Ayrıca 13.07.1976 tarih ve 15645 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Noterlik […]

İcra ve İflas Dairesi Görevlilerinin Hukuki Sorumluluğu

I. Genel Olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu md. 5’te, icra ve iflas dairesi görevlilerinin hukuki sorumluluğuna ilişkin “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır” düzenlemesi mevcuttur. İcra hukukunda, hakkın Devlet eliyle zorla […]

Noterlerin Hukuki Sorumluluğunun Şartları ve Rücu Hakkı

I. Sorumluluğun Şartları ve Hükümleri 1512 sayılı Noterlik Kanununun 162. maddesinde düzenlenen sorumluluğun genel olarak haksız fiil sorumluluğu olduğu ve bu hükümle noterler yönünden bir kusursuz sorumluluk hâlinin kabul edildiği görülmektedir. Bu bağlamda noterlerin sorumluluğunun doğması için, haksız fiilin kusur dışındaki diğer unsurlarının, yani eylem, hukuka aykırılık, zarar ve illiyet bağı koşullarının somut olayda mevcut […]

İcra ve İflas Dairesi Görevlilerinin Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Tazminat Davasında Özellik Arz Eden Hususlar

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu md. 5’te yalnızca “idare” denilmekle birlikte, burada icra ve iflas daireleri görevlilerinin kusurlarından kaynaklanan davaların Adalet Bakanlığı aleyhine açılacağı kabul edilmektedir[1]. Zarar gören, Devlet aleyhine açtığı tazminat davasında -haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlere benzer şekilde- zarara neden olan icra ve iflas dairesi görevlisinin hukuka aykırı hareket ettiğini, görevlinin kusurlu […]

İcra ve İflas Dairesi Görevlilerinin Hukuki Sorumluluğunun Şartları ile Tazminat Davası

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda düzenlenen tazminat davasının haksız fiilden doğan tazminat davasına benzediği, bu nedenle haksız fiilde aranan şartların bu dava açısından da geçerli olduğu kabul edilmektedir[1]. Buna göre Devlet aleyhine tazminat davası açılabilmesi için aranan şartlar hukuka aykırılık, fiil, kusur, zarar ve illiyet bağı şeklindedir[2]. Önemle belirtmek gerekirse, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri […]

Hâkimlerin Hukuki Sorumluluğunun Kapsamı ve Şartları

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 46’da hâkim ifadesi kullanılmakla birlikte, hâkim teriminden kimlerin anlaşılması gerektiği belirtilmemiştir. Öğretide, Kanunda yer alan hâkim teriminin geniş anlamda kullanıldığı; söz konusu terimin tüm ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerini; Yargıtay ve Danıştay üyeleri ile başkanlarını; Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi başkan […]

Kusursuz Sorumlulukta Zararın Hesaplanması

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca kabul edilen borç kaynaklarından birisi de haksız fiilden doğan borçlardır. Bu bağlamda haksız fiil nedeniyle uğranılan zarar ve bunun tazmin edilmesi için belirlenen hükümler gerek kusura dayanan sorumluluk gerek kusursuz sorumluluk hâlleri için uygulama alanı bulacaktır. TBK md. 50 uyarınca zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü […]

1 2 3