Çok Hassas ve İstisnai Görev İcra Eden Kişinin Gerekçeleri Ortaya Konularak Başka Kuruma Atanması Hukuka Uygundur!

03 Ocak 2019 tarihinde Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru, 2011 yılında Millî İstihbarat Teşkilatı bünyesinde istihbarat uzman yardımcısı olarak göreve başlayan başvurucu M. Ö. A. hakkında güvenilirliğini kaybettiği gerekçesiyle gerçekleştirilen naklen atama işlemi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Karara konu olayda Millî İstihbarat Teşkilatı iç güvenlik birimi tarafından başvurucunun bir terör […]

Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizinde Savunma Hakkına Uygun Karar Verilmesi

I. Genel Olarak 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun md. 54’te, Türk mahkemeleri tarafından yabancı bir mahkeme kararı hakkında tenfiz kararı verilebilmesi için gerekli olan şartlar hüküm altına alınmıştır. Maddenin (ç) bendinde yer alan tenfiz şartlarından birisi de “O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne […]

Kusursuz Sorumlulukta Tazminatın Hesaplanması

Haksız fiil sonucu ortaya çıkan zararın tazmin edilmesi gerektiği için haksız fiil 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca borcun kaynaklarından biri olarak düzenlenmiştir. Haksız fiil nedeniyle doğan zararın giderilmesinde zarar, tazminatın üst sınırını oluşturmakla beraber, her durumda tazminat ile zarar miktarı eşit olmamaktadır. TBK md. 65 uyarınca düzenlenen kusursuz sorumluluk hâllerinden birisi de ayırt etme […]

Kusursuz Sorumlulukta Zarar

I. Genel Olarak Haksız fiil, kişinin başkalarına zarar verici nitelikteki hukuka aykırı davranışları olarak tanımlanmaktadır[1]. Borçlar hukukunda haksız fiil sorumluluğunda kural kusur sorumluluğudur[2]. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde kusur, haksız fiil sorumluluğunun koşullarından biri olarak sayılmıştır. Ancak bazı hâllerde kanun koyucu, sosyal düşünceler veya hakkaniyet gibi hususları gözeterek doğan zarardan kusuru olmasa […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Manevi Tazminat

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde özel ve kusura dayanan bir boşanma sebebi olarak düzenlenen zina ile manevi tazminat talebi arasındaki ilişki özellikle kusur yönünden dikkatle incelenmelidir. Boşanma tek başına tazminat talep edilmesi için yeterli olmayıp, boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle taraflardan birinin kişilik haklarına saldırı unsurunun gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu durumda zina eyleminde […]

Boşanma Davasında Maddi Tazminatın Koşulları

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesinde, “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, maddi tazminat talep edilebilmesi için kanun koyucu bazı koşulların varlığını aramıştır. Kanunda belirtilen koşullardan birinin veya birkaçının bir arada bulunmaması […]

Zina Hâlinde Mirasçılıktan Çıkarma

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 185. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen sadakat yükümlülüğünü ihlal eden davranışlar, evlilik birliğinin korunması ve devamının sağlanması amacına ters düşmektedir. Cinsel sadakat, sadakat yükümlülüğünün kapsamına girmekte ve zina eylemi bu yükümlülüğünün ihlali anlamına gelmektedir. Bu kapsamda, TMK’nin 510. maddesinde düzenlenen 2. bent uyarınca zinanın, aile hukukundan doğan yükümlülüklerin önemli ölçüde ihlal […]

Boşanma ve Miras Hakları

I. Boşanan Eşlerin Miras Hakları 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 181. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler” şeklindeki düzenleme, boşanmanın eşlerin miras hakları açısından yarattığı sonuçları düzenlemektedir. TMK’nin 499. maddesinde, sağ kalan eşin, […]

Boşanma Davasında Manevi Tazminata Hükmedilmesi

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesinin 2. fıkrası gereğince gündeme gelen manevi tazminat boşanma davasının mali sonuçlarından biri olup, anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için eşler hakkında boşanma kararı verilmiş olması gereklidir[1]. Boşanmanın mali sonuçlarını oluşturan maddi ve manevi tazminat talepleri birbirinden bağımsız olup, dava sonucunda boşanma hükmüyle birlikte maddi tazminata hükmedilmese bile manevi […]

Boşanma Davasında Manevi Tazminatın Koşulları

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesinin 2. fıkrası gereğince manevi tazminat talebinde bulunulması için kanun koyucunun gerekli gördüğü koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Anılan maddeye göre, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat talep edebileceği hüküm altına alınmıştır. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 143. maddesinin 2. […]

1 2 3