Boşanma Davasında Manevi Tazminatın Amacı ve Özellikleri

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir” şeklindeki düzenlemeyle boşanmanın mali sonuçlarından biri olan manevi tazminat hüküm altına alınmıştır. Kavram olarak manevi zarar, “bir kişinin kişilik varlığı değerlerine […]

Boşanma Davasında Maddi Tazminata Hükmedilmesi

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesi uyarınca maddi tazminata hükmedilebilmesi için, öncelikle taraflar hakkında boşanma kararı verilmesi gerekmektedir[1]. Ancak maddi tazminat talebi boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi içinde de ileri sürülebileceğinden, boşanma davasından ayrı olarak tazminata hükmedilmesi yine mümkündür. Nitekim bahsi geçen maddede “eşler” yerine “taraflar” ifadesinin kullanılması da bu duruma […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Maddi Tazminat

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesinin 1. fıkrası gereğince, “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf” diğer taraftan maddi tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu kapsamda, anılan Kanun maddesinde belirtilen kusur durumunun zina yönünden ele alınması ve maddi tazminata etkisinin değerlendirilmesi gerekmektedir. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 143. maddesinde, maddi […]

Boşanma Davasında Maddi Tazminatın Amacı ve Özellikleri

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesinde, boşanmada eşlerin talep edebileceği tazminat ve nafaka hüküm altına alınmıştır. Boşanmanın mali sonuçlarını ilgilendiren söz konusu hüküm uyarınca taraflar, koşulların oluşması hâlinde birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep edebileceklerdir. Boşanma davasıyla birlikte veya boşanma kararından sonra maddi tazminat talep edilmesinin amacı, eşlerden birinin evlilik birliğinin sona ermesi nedeniyle […]

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Zinaya İlişkin Hükmün Değerlendirilmesi

I. Hükme İlişkin Görüşler Zina sebebiyle boşanma kararı verilmesi durumunda, kusurlu eşin katılma alacağının azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 236. maddesi hükmü öğretide çeşitli eleştirilere maruz kalmıştır[1]. Anılan maddeyle ilgili eleştiriler, TMK’nin 252. maddesinde paylaşmalı mal ayrılığına ilişkin hüküm için de benzer olarak ileri sürülmektedir. TMK’nin 236. maddesine ilişkin eleştirilerden biri, […]

Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejiminde Zinaya İlişkin Düzenleme

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 244 ila 255. maddeleri arasında, seçimlik mal rejimlerinden biri olan paylaşmalı mal ayrılığına ilişkin kurallara yer verilmiştir. Kanun koyucu, evlilik birliğinin devamında ve sona ermesinde eşlerin mal varlığına ilişkin düzenlemeler yaparken sadece yasal mal rejimi ile sınırlı kalmamış, eşlerin özellikle mali ilişkilerini istedikleri gibi düzenleyebilmeleri amacıyla bazı mal rejimi türleri […]

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Zinaya İlişkin Düzenleme

I. Genel Olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Yasal mal rejimi” başlıklı 202. maddesi uyarınca, eşler arasında asıl olarak edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır. Mal rejimi kuralları, eşlerin evlilik birliğinin devamında ve sona ermesinde mal varlıkları üzerindeki hak ve yükümlülükleri düzenlemekte olup, yasal mal rejimi eşlerin bu konuda bir seçim yapmasına gerek kalmaksızın kanun gereği […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Yoksulluk Nafakası

I. Genel Olarak Yoksulluk Nafakası 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174 ve 175. maddelerinde, boşanmanın mali sonuçları olarak anılan maddi ve manevi tazminat ile nafaka hüküm altına alınmıştır. Buna göre anılan Kanunun 175. maddesinde yer alan, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak […]

Kambiyo Senedi Vasfını Kaybeden Bonodaki Vade Temerrüde Esas Alınamaz!

14 Temmuz 2020 tarih ve 31185 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 25 Aralık 2019 tarih ve 2019/1 E. 2019/8 K. sayılı kararı yayımlanmıştır. İmzası inkâr edilmeyen ancak zamanaşımına uğrayan bononun takibe konulması hâlinde faizin bonodaki vadeden itibaren mi yoksa takip tarihinden itibaren mi işlemesi gerektiği, borçluya ayrıca temerrüt ihtarı gerekip gerekmediği […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Haklı Sebep Olarak Kişisel Sebepler

Kişisel sebepler, bir veya birden fazla pay sahibinin kişisel durumundan ya da pay sahipleri arasındaki kişisel ilişkilerden kaynaklanan sebeplerdir[1]. Küçük ölçekli kapalı anonim şirketler bakımından, pay sahipleri arasındaki ilişkiler, şirketin asli hedefi olan kazanç elde ederek bunu paylaşma amacını doğrudan etkilemektedir[2]. Bu şirketlerde pay sahipleri, genellikle, ortak olacakları kişileri kişisel özelliklerini de göz ardı etmeksizin […]