Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizinde Kamu Düzenine Aykırılığın İncelenmesi

Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizinde Kamu Düzenine Aykırılığın İncelenmesi

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun md. 54/1-c uyarınca, Türk mahkemelerince tenfiz kararı verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerekmektedir. Hâkim, hükmün kamu düzenine aykırı olup olmadığını resen dikkate alacaktır[1]. Ancak tarafların da kamu düzenine aykırılık iddiasını ileri sürme hakları mevcuttur[2].

Kanun koyucu MÖHUK md. 54’te kamu düzenine aykırı olan durumları tek tek belirtmek yerine aykırılık kapsamının belirlenmesini öğreti ve yargı kararlarına bırakmıştır. Gerçekten de kamu düzenine aykırılık hâllerinin tek tek sayılarak tüketilmesi mümkün olmadığı gibi, böyle bir sınırlamaya da esas itibarıyla ihtiyaç yoktur. Öğretide de haklı olarak ifade edildiği üzere, kamu düzeni zamana ve yere göre değişkenlik gösterdiğinden, her somut olayın özelliğine göre yabancı mahkeme kararının kamu düzenine aykırı olup olmadığı ayrıca ele alınmalıdır[3].

Türk hukukunda MÖHUK md. 54’te tenfiz şartı olarak belirlenen kamu düzeninin kapsamına giren hususlarla ilgili genel olarak görüş birliği mevcut olup, bu hususlar Anayasa ile insan haklarına ilişkin milletlerarası anlaşmalarla güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler; hukukun temel ilkeleri; Türk toplumunun ahlak anlayışı olarak sayılmıştır[4]. Yargıtay 3. HD, 17.10.2018 tarih ve 2016/22608 E. 2018/10127 K. sayılı kararında, kamu düzenine aykırılığın tespitinde dikkate alınacak hususların, “yabancı ilamın Türk Hukukunda bir veya birden çok kanun hükümlerine aykırı bulunması değil, Türk Hukukunun temel değerlerine, Türk genel adap ve ahlak anlayışına Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklere milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul görmüş hukuk prensiplerine, ikili anlaşmalara, gelişmiş toplumların ortak benimsedikleri ahlak ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve ekonomik rejimine bakmak” olduğunu belirtmiştir[5].

Kamu düzeninin kapsamına ilişkin düzenlemeler, öğretide sayılan hususlar ve Yargıtay tarafından esas alınan ölçüt birlikte değerlendirildiğinde, yabancı mahkeme kararında yer alan hükmün kamu düzenine aykırı olup olmadığının belirlenmesinde esasen hâkimin takdir yetkisi olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, hukukumuzda revizyon yasağı ve Kanunda kamu düzenine aykırılığın açık bir aykırılık olması gerektiği kabul edildiğinden, hâkimin bu konudaki takdir yetkisi sınırlandırılmıştır[6]. Nitekim Yargıtay 11. HD, 16.01.2019 tarih ve 2018/4751 E. 2019/390 K. sayılı kararında konuya ilişkin görüşünü, “Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir” şeklinde ifade etmiştir[7]. Ayrıca kamu düzenine aykırılığın tespitinde hâkimin, kamu düzenini çok katı veya esnek yorumlaması yerine milletlerarası hukukun ilkeleri ve tenfiz kurumunun amacını gözeterek ölçülü bir tutum sergilemesi yerinde olacaktır[8].

Kamu düzeni kavramının zamana ve ülkeye göre değişkenlik göstermesi, kapsamının belirlenmesinde somut olayın özelliklerinin dikkate alınmasının gerekmesi gibi nedenlerle, yabancı mahkeme kararının tenfizinde kamu düzenine aykırılığın tespiti kararın verildiği zamana göre değil, tenfiz anında mevcut olan kamu düzeni anlayışına göre yapılacaktır[9]. Bununla birlikte, öğretide bir görüş, MÖHUK md. 59’da yabancı mahkeme kararının kesin hüküm ve kesin delil etkisinin kararın kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği düzenlendiği gerekçesiyle, kararın kesinleştiği anda hâkim olan kamu düzeni anlayışına göre inceleme yapılması gerektiği kanaatindedir[10]. Yapılan açıklamalar ışığında, kamu düzeni kavramının zamana göre amaca uygun yorumlanması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan, kamu düzenine aykırılığın tespitinin tenfiz anındaki kamu düzeni anlayışına göre tayin edilmesi yerinde olacaktır. Nitekim aykırılığın yabancı mahkeme kararının kesinleştiği anda hâkim olan kamu düzeni anlayışına göre belirlenmesi, bir nevi geçmişe dönük yorum yapmayı gerektirecek ve kamu düzeninin milletlerarası hukuk nezdinde kabul gören yapısından, zamana ve yere göre irdelenmesi anlayışından sapmaya neden olabilecektir.

Osman Can BAŞDEMİR

[1] Köle, M.: Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanıma ve Tenfizinde Usul, DÜHFD 2016, C. 21, S. 34, s. 55; Güven, P.: Tanıma ve Tenfiz (Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi), Ankara 2013, s. 131.

[2] Şanlı, C. / Esen, E. / Ataman-Figanmeşe, İ.: Milletlerarası Özel Hukuk, 7. Bası, İstanbul 2019, s. 535; Doğan, V.: Milletlerarası Özel Hukuk, Gözden Geçirilmiş 4. Baskı, Ankara 2016, s. 119.

[3] Ruhi, A.C. / Kaplan, Y.: Yabancı Mahkeme ve Hakem Kararlarının Tenfizi Açısından Kamu Düzeni (Ordre Public), MHB 2002, s. 644; Dolunay, A.: Türk Hukukunda ve Kıbrıs Türk Hukukunda Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, İstanbul 2015, s. 92.

[4] Ekşi, N.: Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, İstanbul 2013, s. 280; Şanlı / Esen / Ataman-Figanmeşe, s. 569; Köle, s. 53; Ruhi, A.C.: Milletlerarası Özel Hukukta Kamu Düzeni Müdahalesi, İstanbul 2019, s. 54; Güven, s. 132; Nomer, E.: Devletler Hususî Hukuku, Yenilenmiş 21. Bası, İstanbul 2015, s. 520.

[5] https://karararama.yargitay.gov.tr (E.T.: 11.05.2020).

[6] Ruhi, Müdahale, s. 52; Nomer, s. 519, 526.

[7] https://karararama.yargitay.gov.tr (E.T.: 11.05.2020).

[8] Ekşi, s. 280; Şanlı / Esen / Ataman-Figanmeşe, s. 568.

[9] Ekşi, s. 280; Şanlı / Esen / Ataman-Figanmeşe, s. 575.

[10] Dolunay, s. 54.