Çok Hassas ve İstisnai Görev İcra Eden Kişinin Gerekçeleri Ortaya Konularak Başka Kuruma Atanması Hukuka Uygundur!

03 Ocak 2019 tarihinde Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru, 2011 yılında Millî İstihbarat Teşkilatı bünyesinde istihbarat uzman yardımcısı olarak göreve başlayan başvurucu M. Ö. A. hakkında güvenilirliğini kaybettiği gerekçesiyle gerçekleştirilen naklen atama işlemi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Karara konu olayda Millî İstihbarat Teşkilatı iç güvenlik birimi tarafından başvurucunun bir terör […]

7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı!

27 Mayıs 2022 tarih ve 31848 sayılı Resmî Gazete’de 7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır. Yayımlanan Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yapılan düzenlemeler, aşağıdaki tablolarda TCK’nin -ilgili hükümlerinin- önceki hâli ile karşılaştırılarak ele alınmıştır: 7406 sayılı Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan düzenlemeler, aşağıdaki […]

Davayla İlgili Belgelerin Dilekçeye Eklenmesi Gizli Bilgi ve Belgelerin İfşası Değildir!

Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 27 Kasım 1998 tarih ve 1996/381 E. 1998/597 K. sayılı kararı, davacının Millî İstihbarat Teşkilatı meslek memurluğundan Millî Kütüphane Başkanlığı şefliğine atanmasına ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açtığı davada verilen kararın temyiz incelemesine ilişkindir. Karara konu olayda, MİT’te kadro karşılığı sözleşmeli […]

Özel Hayata Müdahalenin Gerekçelerinin Ortaya Koyulmaması Hak İhlalidir!

11 Ocak 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru, özel hayatın gizliliği ile bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. 07 Kasım 2019 tarih ve 2016/548 başvuru numaralı karara konu olayda, muvazzaf tabip subay olarak görev yapan ve yurt dışı eğitiminde bulunan başvurucu, istihbarata karşı koyma (İKK) zafiyetine yol açacak şekilde ahlaki […]

Devlet Sırlarının Korunması ve İstihbarat Görevi Gereği Yapılan Atama Hukuka Uygundur!

14 Ekim 2016 tarih ve 29857 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesinin 21 Eylül 2016 tarih ve 2014/8203 başvuru sayılı Ö. Ç. başvurusuna ilişkin kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda başvurucu Ö. Ç., Millî İstihbarat Teşkilatında görev yaptığı sırada A. Ö. isimli kişiyle evlenmesi için izin verilmesini talep etmiş; MİT tarafından A. Ö. hakkında yapılan güvenlik soruşturması […]

Hâkimlerin Hukuki Sorumluluğu

Hâkimlerin, yaptıkları görevin önemi sebebiyle kendilerine tanınan teminat ve bağımsızlığa karşı, diğer kamu görevlilerinden farklı bir sorumluluğa tabi tutuldukları ifade edilmektedir[1]. Nitekim hâkimlerin görevlerinde bağımsız ve teminatlara sahip olmaları, onların görevlerini yerine getirirken mutlak anlamda serbest oldukları ve görevlerinden dolayı hiçbir sorumlulukları bulunmadığı şeklinde anlaşılmamalıdır[2]. Bu bağlamda hâkimlerin hukuki, cezai ve disiplin sorumlulukları olduğu kabul […]

Türk Hukukunda Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ile Tenfizi

I. Genel Olarak Milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku konularında yaşanan gelişmeler neticesinde devletler, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin kendi iç hukuklarında birtakım kurallar düzenlemeye yönelmiştir. Türk hukukunda[1] da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin kurallar, 12.12.2007 tarih ve 26728 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve […]

Velayet Sorumluluğu ve Çocukların Korunması Hakkında Tedbirler Yönünden Yetki, Uygulanacak Hukuk, Tanıma, Tenfiz ve İşbirliğine Dair Sözleşmenin Tanıma ve Tenfize İlişkin Kuralları ile Türk Hukukunda Etkisi

1. Tanıma ve Tenfize İlişkin Sözleşme Hükümleri 1996 tarihli Velayet Sorumluluğu ve Çocukların Korunması Hakkında Tedbirler Yönünden Yetki, Uygulanacak Hukuk, Tanıma, Tenfiz ve İşbirliğine Dair Sözleşmenin[1] tanıma ve tenfize ilişkin kurallarında, yetkili yabancı makamların aldığı önlemlerin icrayı gerektiren önlemler ile icrayı gerektirmeyen önlemler olarak değerlendirildiği ifade edilmektedir[2]. Nitekim Sözleşmenin 23. maddesinin 1. fıkrası uyarınca genel […]

Boşanma Davasında Manevi Tazminata Hükmedilmesi

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesinin 2. fıkrası gereğince gündeme gelen manevi tazminat boşanma davasının mali sonuçlarından biri olup, anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için eşler hakkında boşanma kararı verilmiş olması gereklidir[1]. Boşanmanın mali sonuçlarını oluşturan maddi ve manevi tazminat talepleri birbirinden bağımsız olup, dava sonucunda boşanma hükmüyle birlikte maddi tazminata hükmedilmese bile manevi […]

Boşanma Davasında Manevi Tazminatın Amacı ve Özellikleri

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir” şeklindeki düzenlemeyle boşanmanın mali sonuçlarından biri olan manevi tazminat hüküm altına alınmıştır. Kavram olarak manevi zarar, “bir kişinin kişilik varlığı değerlerine […]