Hâkimlerin Hukuki Sorumluluğu

Hâkimlerin, yaptıkları görevin önemi sebebiyle kendilerine tanınan teminat ve bağımsızlığa karşı, diğer kamu görevlilerinden farklı bir sorumluluğa tabi tutuldukları ifade edilmektedir[1]. Nitekim hâkimlerin görevlerinde bağımsız ve teminatlara sahip olmaları, onların görevlerini yerine getirirken mutlak anlamda serbest oldukları ve görevlerinden dolayı hiçbir sorumlulukları bulunmadığı şeklinde anlaşılmamalıdır[2]. Bu bağlamda hâkimlerin hukuki, cezai ve disiplin sorumlulukları olduğu kabul […]

Noterlerin Hukuki Sorumluluğunun Şartları ve Rücu Hakkı

I. Sorumluluğun Şartları ve Hükümleri 1512 sayılı Noterlik Kanununun 162. maddesinde düzenlenen sorumluluğun genel olarak haksız fiil sorumluluğu olduğu ve bu hükümle noterler yönünden bir kusursuz sorumluluk hâlinin kabul edildiği görülmektedir. Bu bağlamda noterlerin sorumluluğunun doğması için, haksız fiilin kusur dışındaki diğer unsurlarının, yani eylem, hukuka aykırılık, zarar ve illiyet bağı koşullarının somut olayda mevcut […]

İcra ve İflas Dairesi Görevlilerinin Hukuki Sorumluluğunun Şartları ile Tazminat Davası

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda düzenlenen tazminat davasının haksız fiilden doğan tazminat davasına benzediği, bu nedenle haksız fiilde aranan şartların bu dava açısından da geçerli olduğu kabul edilmektedir[1]. Buna göre Devlet aleyhine tazminat davası açılabilmesi için aranan şartlar hukuka aykırılık, fiil, kusur, zarar ve illiyet bağı şeklindedir[2]. Önemle belirtmek gerekirse, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri […]

Kusursuz Sorumlulukta Zarar

I. Genel Olarak Haksız fiil, kişinin başkalarına zarar verici nitelikteki hukuka aykırı davranışları olarak tanımlanmaktadır[1]. Borçlar hukukunda haksız fiil sorumluluğunda kural kusur sorumluluğudur[2]. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde kusur, haksız fiil sorumluluğunun koşullarından biri olarak sayılmıştır. Ancak bazı hâllerde kanun koyucu, sosyal düşünceler veya hakkaniyet gibi hususları gözeterek doğan zarardan kusuru olmasa […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Manevi Tazminat

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde özel ve kusura dayanan bir boşanma sebebi olarak düzenlenen zina ile manevi tazminat talebi arasındaki ilişki özellikle kusur yönünden dikkatle incelenmelidir. Boşanma tek başına tazminat talep edilmesi için yeterli olmayıp, boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle taraflardan birinin kişilik haklarına saldırı unsurunun gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu durumda zina eyleminde […]

Zina Eylemine Katılan Üçüncü Kişinin Hukuki Sorumluluğu Nedir?

I. Öğretide Yer Alan Görüşler A- Sadakat Yükümlülüğünün Hukuki Niteliği Yönünden 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 185. maddesinin 3. fıkrasında evlilik birliğinden doğan sadakat yükümlülüğü hüküm altına alınmış olup, buna göre eşler evlilik birliğinin devamı süresince birbirlerine sadık kalmak zorundadırlar. Ancak sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eşin bu eylemi birlikte gerçekleştirdiği üçüncü kişinin hukuki sorumluluğu, özellikle […]

Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizinde Özellik Arz Eden Bazı Durumlar

I. Yabancı Mahkeme Kararının Gerekçesiz Olması Yabancı mahkeme kararının tenfizinde kamu düzeni müdahalesi yönünden özellik arz eden ve Türk hukukunda uzun süre tartışmalı olan bir konu, yabancı mahkeme kararının gerekçesiz olması hâlinde tenfiz talebinin reddedilip reddedilmeyeceğidir.  Konuya ilişkin olarak Yargıtay daireleri uzun yıllar birbirinden farklı kararlar vermiştir. Örneğin Yargıtay Temyiz Ticaret Dairesi, 01.04.1961 tarihinde Alman […]