Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizinde Türk Mahkemelerinin Münhasır Yetkisine İlişkin Değerlendirme

Yetki, bir devletin sınırları içerisinde ortaya çıkan bir uyuşmazlığın hangi yerdeki görevli mahkemede görüleceği ile ilgili bir kavramdır[1]. Yetki kuralları, genel olarak bir davayla ilgili olan tarafların veya davanın konusunu oluşturan şeyin bulunduğu yere göre belirlenmektedir[2]. Yetki kavramı, milletlerarası yetki ve iç yetki olmak üzere iki boyutuyla ele alınmaktadır[3]. İç yetki, bir ülke sınırları dâhilinde […]

Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizinde Türk Mahkemelerinin Münhasır Yetkili Olduğu Bazı Uyuşmazlıklar Yönünden Değerlendirme

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun md. 54/1-b uyarınca genel olarak Türk mahkemelerinin hangi uyuşmazlıklar yönünden münhasır yetkili sayıldığına ilişkin öğretide görüş birliği bulunmamaktadır. İç hukukta kamu düzeni esasına göre getirilen bir yetki kuralının, MÖHUK md. 54/1-b uyarınca münhasır yetki kuralı sayılması için, o kuralla uyuşmazlığın mutlaka Türk mahkemelerinde çözümlenmesinin amaçlanması […]

Noterlerin Hukuki Sorumluluğu

I. Genel Olarak Noterlik, hukuki güvenliğin sağlanması ve hukuki anlaşmazlıkların doğumunun engellenmesi amacıyla kamusal yetkinin kullanıldığı, bunun da güvenilir belge düzenleme ve onaylama suretiyle gerçekleştirildiği bir meslek türüdür[1]. Hukukumuzda noterlik mesleğine ilişkin düzenlemeler esas olarak 1972 yılında yürürlüğe giren 1512 sayılı Noterlik Kanununda[2] yer almaktadır. Ayrıca 13.07.1976 tarih ve 15645 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Noterlik […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Manevi Tazminat

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde özel ve kusura dayanan bir boşanma sebebi olarak düzenlenen zina ile manevi tazminat talebi arasındaki ilişki özellikle kusur yönünden dikkatle incelenmelidir. Boşanma tek başına tazminat talep edilmesi için yeterli olmayıp, boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle taraflardan birinin kişilik haklarına saldırı unsurunun gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu durumda zina eyleminde […]

Zina Eylemine Katılan Üçüncü Kişinin Hukuki Sorumluluğu Nedir?

I. Öğretide Yer Alan Görüşler A- Sadakat Yükümlülüğünün Hukuki Niteliği Yönünden 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 185. maddesinin 3. fıkrasında evlilik birliğinden doğan sadakat yükümlülüğü hüküm altına alınmış olup, buna göre eşler evlilik birliğinin devamı süresince birbirlerine sadık kalmak zorundadırlar. Ancak sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eşin bu eylemi birlikte gerçekleştirdiği üçüncü kişinin hukuki sorumluluğu, özellikle […]

Boşanma Davasında Manevi Tazminatın Amacı ve Özellikleri

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir” şeklindeki düzenlemeyle boşanmanın mali sonuçlarından biri olan manevi tazminat hüküm altına alınmıştır. Kavram olarak manevi zarar, “bir kişinin kişilik varlığı değerlerine […]

Boşanma Davasında Maddi Tazminata Hükmedilmesi

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174. maddesi uyarınca maddi tazminata hükmedilebilmesi için, öncelikle taraflar hakkında boşanma kararı verilmesi gerekmektedir[1]. Ancak maddi tazminat talebi boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi içinde de ileri sürülebileceğinden, boşanma davasından ayrı olarak tazminata hükmedilmesi yine mümkündür. Nitekim bahsi geçen maddede “eşler” yerine “taraflar” ifadesinin kullanılması da bu duruma […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Yoksulluk Nafakası

I. Genel Olarak Yoksulluk Nafakası 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174 ve 175. maddelerinde, boşanmanın mali sonuçları olarak anılan maddi ve manevi tazminat ile nafaka hüküm altına alınmıştır. Buna göre anılan Kanunun 175. maddesinde yer alan, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak […]

Kambiyo Senedi Vasfını Kaybeden Bonodaki Vade Temerrüde Esas Alınamaz!

14 Temmuz 2020 tarih ve 31185 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 25 Aralık 2019 tarih ve 2019/1 E. 2019/8 K. sayılı kararı yayımlanmıştır. İmzası inkâr edilmeyen ancak zamanaşımına uğrayan bononun takibe konulması hâlinde faizin bonodaki vadeden itibaren mi yoksa takip tarihinden itibaren mi işlemesi gerektiği, borçluya ayrıca temerrüt ihtarı gerekip gerekmediği […]

Tanıma ve Tenfiz Nedir?

Bir ülkenin egemenlik sınırları içerisinde yargı organı tarafından verilen bir kararın, başka bir ülkede de hüküm ve sonuç doğurabilmesi, o kararın tanınması ve tenfiziyle sağlanmaktadır. Bu noktada tanıma ve tenfiz kavramlarının ne anlama geldiğine değinmekte yarar vardır. Mahkemelerce verilen kararların kesin hüküm kuvveti özelliği bulunmaktadır[1]. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 294/1 uyarınca, yapılan bir […]