7409 sayılı Avukatlık Kanunu ile Türk Borçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı!

11 Haziran 2022 tarih ve 31863 sayılı Resmî Gazete’de 7409 sayılı Avukatlık Kanunu ile Türk Borçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır. Yayımlanan Kanun ile 1136 sayılı Avukatlık Kanununda yapılan düzenlemeler, aşağıdaki tablolarda AvK’nin -ilgili hükümlerinin- önceki hâli ile karşılaştırılarak ele alınmıştır: 7409 sayılı Kanun ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa eklenen geçici madde aşağıdaki […]

Fransız Hukukunda İşçinin Ulaşılabilir Olmama Hakkına İlişkin Düzenleme

I. Kanuni Düzenlemeden Önce Durum Fransız hukukunda işçinin ulaşılabilir olmama hakkı (“droit à la déconnexion”) ilk olarak 2004 yılında Fransız Yargıtayınca verilen bir kararda değerlendirilmiştir[1]. Karara konu olayda, işveren, ambulans şoförü olan işçisinin işini gereği gibi yapmadığını, kişilerin hayatını ve firmanın geleceğini tehlikeye attığını iddia ederek işçisini ağır kusurlu saymış ve iş sözleşmesini feshetmiştir. Nitekim […]

Fransız Hukukunda Ulaşılabilir Olmama Hakkının Kapsamı, Hukuki Niteliği ve Koşulları

I. Kapsamı Ulaşılabilir olmama hakkına ilişkin Fransız İş Kanununda yer alan düzenleme (Art. L2242-17[1]), ulaşılabilir olmama hakkının tanımını yapmamış, buna karşılık ulaşılabilir olmama hakkının uygulanması için gereken koşulları genel olarak hüküm altına almıştır[2]. Öğretide, kanun koyucunun, bu hakkın kapsamını bir tanım yaparak sınırlandırmadığı; işçi ve işveren sendikaları tarafından imzalanacak toplu sözleşmelerle sözleşmenin sosyal taraflarının bu […]

Fransız Hukukunda Ulaşılabilir Olmama Hakkına İlişkin Düzenlemeye Yöneltilen Eleştiriler

I. Kapsamı Hakkında Fransız İş Kanununda yer alan düzenleme uyarınca (Art. L2242-17[1]), elli ve daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde zorunlu yıllık müzakereler kapsamında ulaşılabilir olmama hakkına ilişkin işçi ve işveren sendikaları ya da temsilcileri arasında müzakere yapılması gerekliliği bulunmaktadır. Bu doğrultuda Kanunda yer alan düzenlemeye göre, daha küçük ölçekteki iş yerleri bu müzakere yükümlülüğü […]

Evlilik Birliğinde Sadakat Yükümlülüğünün Kapsamı

Evlilik birliğinin kurulması ile eşlerin -eşit olarak- üstlendikleri sadakat yükümlülüğünün kapsamı konusunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda ayrıntılı bir düzenleme yapılmamış, sadece eşlerin birbirlerine sadık olmak zorunda oldukları ifade edilmiştir. Bu bağlamda, evliliğin genel hükümlerinin eşler yönünden yorumlanabilmesi için sadakat yükümlülüğünün kapsamının belirlenmesinde fayda görülmektedir. TMK uyarınca sadakat yükümlülüğünün ilk ve en önemli görünümü eşlerin […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Velayet

I. Genel Olarak Velayet Velayete ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenmiş, ancak anılan hükümlerde velayetin bir tanımı yapılmamıştır. Bununla birlikte söz konusu hükümlerde velayetin kurulmasına, kapsamına, anne ile babanın yükümlülüklerine ve çocuğun korunmasına ilişkin özellik arz eden durumlara ayrıntılarıyla yer verilmiştir. Velayet, küçükler ile bazı durumlarda kısıtlı ergin […]

Zina Sebebiyle Boşanma Davası Hangi Hâllerde Açılamaz?

I. Hak Düşürücü Sürenin Geçmesi Zina sebebine dayanılarak boşanma davası açılabilmesi için öngörülen süreler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 161. maddesinin 2. fıkrasında, “Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Maddede de açıkça belirtildiği üzere, Kanunda belirlenen süreler […]

Türk Hukukunda Zina

I. Cumhuriyet Dönemi Öncesi Durum Cumhuriyet döneminde kabul edilen kanunlarda zinaya ilişkin yapılan düzenlemelerin incelenmesinden önce, Osmanlı Devletinde esas olarak uygulanan İslam hukuku[1] çerçevesinde zinaya ilişkin düzenlemelere kısaca değinmekte fayda vardır. İslam hukukunun temel kaynağını oluşturan Kur’an-ı Kerim’de zinanın açık bir tanımına yer verilmemiş olmakla birlikte, Kur’an’da “çok çirkin ve kötü bir yol” olduğu gerekçesiyle […]

Zina Sayılmayan Hâller

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde, eşlerden birinin zina eyleminde bulunması hâlinde diğer eşin boşanma davası açma hakkı olduğu düzenlenmişse de, zinanın tanımına yer verilmemiştir. Hukuk sistemimizde her ne kadar zina sebebine dayanarak boşanma davası açılabilmesi için eşlerden birinin, karşı cinsten birisiyle tam ve normal yolla cinsel ilişki yaşaması gerektiği kabul edilse de, öğretide […]

Zinanın Hukuki Niteliği

Hukuk sistemimizde zina, 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanununda hüküm altına alınmış ve uzun yıllar kocanın zinası ile kadının zinası olmak üzere iki farklı madde uyarınca suç olarak kabul edilmiş, bunun yanı sıra aile hukuku alanında da boşanma sebeplerinden biri olarak ele alınmıştır. Anayasa Mahkemesinin sırasıyla kocanın zinası ve kadının zinasına ilişkin eTCK’de yer alan […]