Usul Güvenceleri Sağlamayarak Kişiyi İdare Karşısında Zayıf Konuma Düşürmek Hak İhlalidir!

10 Eylül 2021 tarih ve 31594 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesinin 20 Mayıs 2021 tarih ve 2018/21949 başvuru numaralı İdris Ertaş başvurusuna ilişkin kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda başvurucu, 2016 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavında aldığı puanla kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ile pozisyonlarına yapılan ikinci yerleştirme sonuçlarına göre Kültür ve Turizm Bakanlığının Erzincan teşkilatına […]

Unutulma Hakkı Kapsamında Değerlendirilmesi Gereken Habere Erişimin Engellenmemesi Hak İhlalidir!

24 Ağustos 2016 tarih ve 29811 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesinin 03 Mart 2016 tarih ve 2013/5653 başvuru numaralı N. B. B. başvurusuna ilişkin kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda, ulusal ölçekte yayımlanan bir gazetenin internet arşivi sayfalarında, başvurucu hakkında uyuşturucu kullandığı iddiası ile yürütülen bir ceza kovuşturması neticesinde adli para cezasına hükmedilen olaya ilişkin 1998 […]

Davayla İlgili Belgelerin Dilekçeye Eklenmesi Gizli Bilgi ve Belgelerin İfşası Değildir!

Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 27 Kasım 1998 tarih ve 1996/381 E. 1998/597 K. sayılı kararı, davacının Millî İstihbarat Teşkilatı meslek memurluğundan Millî Kütüphane Başkanlığı şefliğine atanmasına ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açtığı davada verilen kararın temyiz incelemesine ilişkindir. Karara konu olayda, MİT’te kadro karşılığı sözleşmeli […]

Doğruluğu Sorgulanmamış İstihbari Nitelikteki Bilgilerin Alenileştirilmesi Hak İhlalidir!

09 Ocak 2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru, adil yargılanma ile özel yaşama saygı haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. 09 Ocak 2014 tarih ve 2013/533 başvuru numaralı karara konu olayda, İstanbul Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapan başvurucunun da aralarında olduğu bazı kişilerle ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce hazırlanan yazı İstanbul […]

Özel Hayata Müdahalenin Gerekçelerinin Ortaya Koyulmaması Hak İhlalidir!

11 Ocak 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru, özel hayatın gizliliği ile bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. 07 Kasım 2019 tarih ve 2016/548 başvuru numaralı karara konu olayda, muvazzaf tabip subay olarak görev yapan ve yurt dışı eğitiminde bulunan başvurucu, istihbarata karşı koyma (İKK) zafiyetine yol açacak şekilde ahlaki […]

Devlet Sırlarının Korunması ve İstihbarat Görevi Gereği Yapılan Atama Hukuka Uygundur!

14 Ekim 2016 tarih ve 29857 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesinin 21 Eylül 2016 tarih ve 2014/8203 başvuru sayılı Ö. Ç. başvurusuna ilişkin kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda başvurucu Ö. Ç., Millî İstihbarat Teşkilatında görev yaptığı sırada A. Ö. isimli kişiyle evlenmesi için izin verilmesini talep etmiş; MİT tarafından A. Ö. hakkında yapılan güvenlik soruşturması […]

Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizinde Savunma Hakkına Uygun Karar Verilmesi

I. Genel Olarak 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun md. 54’te, Türk mahkemeleri tarafından yabancı bir mahkeme kararı hakkında tenfiz kararı verilebilmesi için gerekli olan şartlar hüküm altına alınmıştır. Maddenin (ç) bendinde yer alan tenfiz şartlarından birisi de “O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne […]

Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizinde Türk Mahkemelerinin Münhasır Yetkisine İlişkin Değerlendirme

Yetki, bir devletin sınırları içerisinde ortaya çıkan bir uyuşmazlığın hangi yerdeki görevli mahkemede görüleceği ile ilgili bir kavramdır[1]. Yetki kuralları, genel olarak bir davayla ilgili olan tarafların veya davanın konusunu oluşturan şeyin bulunduğu yere göre belirlenmektedir[2]. Yetki kavramı, milletlerarası yetki ve iç yetki olmak üzere iki boyutuyla ele alınmaktadır[3]. İç yetki, bir ülke sınırları dâhilinde […]

Bilirkişilerin Hukuki Sorumluluğu

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 46’da yer alan hâkimlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin düzenlemenin, Anayasa md. 129/5[1] hükmündeki anlayışla uyumlu olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda öğretide, bilirkişiler yönünden de anılan Anayasa hükmüne paralel bir düzenleme getirilerek bilirkişilerin hukuka aykırı eylemlerinden dolayı hukuki sorumluluğun somutlaştırılmasının amaçlandığı belirtilmektedir[2]. HMK md. 266 ve devamı hükümlerinde düzenlenen bilirkişi incelemesi, […]

Hâkimlerin Hukuki Sorumluluğu

Hâkimlerin, yaptıkları görevin önemi sebebiyle kendilerine tanınan teminat ve bağımsızlığa karşı, diğer kamu görevlilerinden farklı bir sorumluluğa tabi tutuldukları ifade edilmektedir[1]. Nitekim hâkimlerin görevlerinde bağımsız ve teminatlara sahip olmaları, onların görevlerini yerine getirirken mutlak anlamda serbest oldukları ve görevlerinden dolayı hiçbir sorumlulukları bulunmadığı şeklinde anlaşılmamalıdır[2]. Bu bağlamda hâkimlerin hukuki, cezai ve disiplin sorumlulukları olduğu kabul […]