Boşanma Hâlinde Mal Rejimine İlişkin Sonuçlar

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 179. maddesinde, evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi durumunda eşler arasındaki mal rejiminin tasfiye edileceği hüküm altına alınmıştır. Anılan Kanun maddesi uyarınca, evlilik birliği boşanma nedeniyle sona erdiğinde, mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu mal rejimine ilişkin hükümler uygulanacaktır. Evlilik birliğinin boşanma nedeniyle sona ermesi durumunda, eşler yönünden ortaya çıkan […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında İspat Yükü

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6. maddesinde ispat yüküne ilişkin, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu madde uyarınca, yargılama aşamasında davacı, davanın kabulüne ilişkin dayandığı olguları; buna karşılık davalı ise davanın reddine esas teşkil edecek olguları ispat etmekle yükümlüdür. Zina sebebiyle açılan […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Usul

I. Görevli ve Yetkili Mahkeme 18.01.2003 tarih ve 24997 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun[1] uyarınca, asliye mahkemesi derecesinde kurulan aile mahkemeleri, aile hukukundan doğan dava ve işlere bakmakla görevlidir. Bu kapsamda bahsi geçen Kanunun 4. maddesi uyarınca, zina sebebine bağlı boşanma davasında görevli mahkeme aile […]

Zina Sebebiyle Boşanma Davası Açılabilmesi İçin Gereken Koşullar

I. Evlilik Birliğinin Varlığı Zina sebebine dayanılarak boşanma davası açılabilmesi için gerekli olan ilk koşul, eşler arasında bir evlilik ilişkisinin bulunmasıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 141 ve 142. maddelerinde evlenme töreninin yeri ve şekli düzenlenmiş olup, Kanunun 185. maddesinin 1. fıkrasında, evlenme ile eşler arasında evlilik birliğinin kurulacağı hükme bağlanmıştır. Zina, evlilik birliği içinde […]

Tebliğ Evrakının Usulüne Uygun Şekilde Doldurulmaması Hukuka Aykırıdır!

04 Ağustos 2020 tarih ve 31203 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24 Aralık 2019 tarih ve 2019/5759 E. 2019/11757 K. sayılı kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda, davacı Ramazan Yıldız tarafından el atmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmesi talebiyle açılan davada husumet davalılar Adem Yıldız ve Saime Yıldız’a yöneltilmişken, daha sonra taşınmazın diğer paydaşları […]

İş Yargısında Zorunlu Arabuluculuk

I. ZORUNLU ARABULUCULUĞA İLİŞKİN DÜZENLEME A- Arabuluculuk ile Zorunlu Arabuluculuk Kavram ve Tanımları 1. Arabuluculuk Kavram ve Tanımı Arabulucu kelimesi “bir anlaşmazlıkta tarafları uzlaştıran kimse, aracı, uzlaştırıcı”; arabuluculuk ise “uzlaştırıcılık” anlamını taşımaktadır[1]. Bununla birlikte arabuluculuk etmek de “ara bulmada yardımcı olmak” şeklinde ifade edilmiştir[2]. Arabuluculuk ve uzlaştırıcılık Türk dili bakımından her ne kadar eş anlamlı […]

Ticari Uyuşmazlıkların İhtiyari Arabuluculuğa Elverişliliği

I. UYUŞMAZLIK VE ARABULUCULUĞA GENEL BİR BAKIŞ A- Uyuşmazlık ile Ticari Uyuşmazlık Kavramları 1. Uyuşmazlık Kavramı Uyuşmazlık kelimesi, “uyuşmama” hâlini ifade etmekte; iki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık, anlaşmazlık, ihtilaf, ikilik, maraza ve sürtüşme anlamlarını taşımaktadır[1]. Anlaşmazlık ve uyuşmazlık kelime anlamı itibarıyla her ne kadar eş anlamlı olarak kullanılsa da; bu […]

Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizinde Özellik Arz Eden Bazı Durumlar

I. Yabancı Mahkeme Kararının Gerekçesiz Olması Yabancı mahkeme kararının tenfizinde kamu düzeni müdahalesi yönünden özellik arz eden ve Türk hukukunda uzun süre tartışmalı olan bir konu, yabancı mahkeme kararının gerekçesiz olması hâlinde tenfiz talebinin reddedilip reddedilmeyeceğidir.  Konuya ilişkin olarak Yargıtay daireleri uzun yıllar birbirinden farklı kararlar vermiştir. Örneğin Yargıtay Temyiz Ticaret Dairesi, 01.04.1961 tarihinde Alman […]

Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizinde Kamu Düzenine Aykırılık Teşkil Eden Durumlar

Kamu düzeni kavramının tanımı ile kapsamı zamana ve yere göre değiştiğinden, Türk hukukunda kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil eden durumlar öğreti ve yargı kararlarıyla belirlenmiştir. Bu kapsamda yabancı mahkeme kararının hüküm fıkrasının Anayasanın veya hukuk sisteminin temel ilkelerine, Türk toplumunun ahlak yapısı ve âdetlerine aykırı olması; Anayasada yer alan temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan veya […]

Yabancı Mahkeme Kararlarının Türkiye’de Tenfizi İçin Aranan Şartlar

Türk hukukunda yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun md. 50 ila 63 arasında düzenlenmiştir. MÖHUK’ta düzenlenen şartların varlığı hâlinde yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi mümkün olmakla birlikte, öğretide, kişilerin söz konusu yabancı mahkeme kararına rağmen tanıma ve tenfiz talep etmeyerek, Türk mahkemelerinde ayrı bir […]

1 2 3 4 5 6 8