Kişilik değerlerindeki eksilmenin para ile ölçülmesi, ekonomik bir değer olarak hesaplanması mümkün değildir. Bu nedenle, manevi tazminatın tayin edilmesi hususunda hâkime geniş bir takdir hakkı tanınmıştır. Ancak ülkemizde yargı organları, manevi zarar ve tazminatın tespitinde, Avrupa ülkeleriyle kıyas edilemeyecek kadar düşük ve az miktarlara hükmetmektedir[1]. Ayrıca manevi tazminat davalarında miktarın ıslah edilmesi mümkün değildir. Bu sebeple tazminat miktarına dava açılırken karar verilmesi ve davanın bu durum göz önünde bulundurularak açılması uygun olacaktır.
Hâkim, manevi tazminatın hesaplanmasında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md. 51 ve 52’de öngörülen indirim sebeplerini de uygulayabilir. Bu anlamda özellikle kusur sorumluluğu hâllerinde failin kusurunun ağırlığı ya da hafifliği, kusursuz sorumlulukta ise zarar verenin kusuru göz önünde tutulur. Ayrıca zarar görenin zarara razı olması, kişisel kusuru da indirim sebepleri arasında yer alır. Diğer bir indirim sebebi ise, TBK md. 56’da yer alan ölenin kişisel kusuru ile destekten yoksun kalanların kişisel kusuru hâlleridir.
Zarar verenin, tazminatın tamamını ödemesi hâlinde ekonomik yönden yoksulluk durumuna düşmesi, zarar görenin çok yüksek gelire sahip olması, hatır işleri, zarar verenle zarar gören arasındaki kişisel ilişki gibi sebepler, manevi tazminatın indirim sebepleri olarak göz önünde tutulur[2].
Manevi tazminat bir alacak hakkı olduğu için, davanın açıldığı tarihten değil, manevi zararın doğduğu, kişilik değerlerinde objektif eksilmenin meydana geldiği andan itibaren zarara faiz eklenmesi gerekir.
Özetle, manevi tazminat miktarı her somut olay için ayrıca tespit edilmelidir. Aksi takdirde somut olayın özellikleri dikkate alınmamış olacağından hakkaniyetin(somut olay adaletinin) sağlanması mümkün olmayacaktır.
Osman Can BAŞDEMİR
[1] Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 21. Bası, Ankara 2017, s. 818.
[2] Eren, s. 819; Çetin, Pınar, “Manevi Tazminat Davasının Hukuki Niteliği ve Özellikle Tazminat Miktarının Belirlenmesi”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2007, s. 90 vd.