7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı!

05 Nisan 2023 tarih ve 32154 sayılı Resmî Gazete’de 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır. Yayımlanan Kanun ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yapılan düzenlemeler, aşağıdaki tablolarda İİK’nin -ilgili hükümlerinin- önceki hâli ile karşılaştırılarak ele alınmıştır: 7445 sayılı Kanun ile 1136 sayılı Avukatlık Kanununda yapılan düzenlemeler, […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Çocukla Kişisel İlişki Kurulması

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 323. maddesinde, anne ve babanın çocukla kişisel ilişki kurmasına ilişkin, “Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir” hükmü yer almaktadır. Bahsi geçen düzenleme uyarınca, boşanma davası sonucunda velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, ortak çocukla kişisel ilişki kurma […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında İştirak Nafakası

Boşanma veya ayrılık kararı verilmesi hâlinde çocuklar yönünden anne ve babanın hakları 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Hâkimin takdir yetkisi” başlıklı 182. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin 2. fıkrasında, velayet hakkı kendisine bırakılmayan eş ile çocuğun kişisel ilişki kurması yanında, bu eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu da hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda bahsi geçen […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Haklı Sebep Olarak Kişisel Sebepler

Kişisel sebepler, bir veya birden fazla pay sahibinin kişisel durumundan ya da pay sahipleri arasındaki kişisel ilişkilerden kaynaklanan sebeplerdir[1]. Küçük ölçekli kapalı anonim şirketler bakımından, pay sahipleri arasındaki ilişkiler, şirketin asli hedefi olan kazanç elde ederek bunu paylaşma amacını doğrudan etkilemektedir[2]. Bu şirketlerde pay sahipleri, genellikle, ortak olacakları kişileri kişisel özelliklerini de göz ardı etmeksizin […]

Manevi Tazminat Nasıl Hesaplanır?

Kişilik değerlerindeki eksilmenin para ile ölçülmesi, ekonomik bir değer olarak hesaplanması mümkün değildir. Bu nedenle, manevi tazminatın tayin edilmesi hususunda hâkime geniş bir takdir hakkı tanınmıştır. Ancak ülkemizde yargı organları, manevi zarar ve tazminatın tespitinde, Avrupa ülkeleriyle kıyas edilemeyecek kadar düşük ve az miktarlara hükmetmektedir[1]. Ayrıca manevi tazminat davalarında miktarın ıslah edilmesi mümkün değildir. Bu […]