Noterlerin Hukuki Sorumluluğu

I. Genel Olarak Noterlik, hukuki güvenliğin sağlanması ve hukuki anlaşmazlıkların doğumunun engellenmesi amacıyla kamusal yetkinin kullanıldığı, bunun da güvenilir belge düzenleme ve onaylama suretiyle gerçekleştirildiği bir meslek türüdür[1]. Hukukumuzda noterlik mesleğine ilişkin düzenlemeler esas olarak 1972 yılında yürürlüğe giren 1512 sayılı Noterlik Kanununda[2] yer almaktadır. Ayrıca 13.07.1976 tarih ve 15645 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Noterlik […]

İcra ve İflas Dairesi Görevlilerinin Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Tazminat Davasında Özellik Arz Eden Hususlar

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu md. 5’te yalnızca “idare” denilmekle birlikte, burada icra ve iflas daireleri görevlilerinin kusurlarından kaynaklanan davaların Adalet Bakanlığı aleyhine açılacağı kabul edilmektedir[1]. Zarar gören, Devlet aleyhine açtığı tazminat davasında -haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlere benzer şekilde- zarara neden olan icra ve iflas dairesi görevlisinin hukuka aykırı hareket ettiğini, görevlinin kusurlu […]

Hâkimlerin Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Tazminat Davasında Özellik Arz Eden Hususlar

Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine açılacak tazminat davalarında görevli ve yetkili mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 47’de hüküm altına alınmıştır. Anılan kanun maddesindeki ilgili kısım, “Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; Yargıtay Başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla […]

Kusursuz Sorumlulukta Zarar

I. Genel Olarak Haksız fiil, kişinin başkalarına zarar verici nitelikteki hukuka aykırı davranışları olarak tanımlanmaktadır[1]. Borçlar hukukunda haksız fiil sorumluluğunda kural kusur sorumluluğudur[2]. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde kusur, haksız fiil sorumluluğunun koşullarından biri olarak sayılmıştır. Ancak bazı hâllerde kanun koyucu, sosyal düşünceler veya hakkaniyet gibi hususları gözeterek doğan zarardan kusuru olmasa […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Usul

I. Görevli ve Yetkili Mahkeme 18.01.2003 tarih ve 24997 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun[1] uyarınca, asliye mahkemesi derecesinde kurulan aile mahkemeleri, aile hukukundan doğan dava ve işlere bakmakla görevlidir. Bu kapsamda bahsi geçen Kanunun 4. maddesi uyarınca, zina sebebine bağlı boşanma davasında görevli mahkeme aile […]

Tüketici Hakem Heyeti İhtiyati Tedbir Kararı Veremez!

17 Mart 2020 tarih ve 31071 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 17 Şubat 2020 tarih ve 2019/6228 E. 2020/1362 K. sayılı kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda, ihtiyati tedbir talebinde bulunan İbrahim Ermenek, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.(kısaca “Turkcell” olarak anılacaktır)’den adına kayıtlı üç hattı bulunduğunu; bu hatlardan birinin açılırken mobil ödemelere kapatıldığını; Akıllı Fatura […]

AYM Sosyal Medyada Kullanılan İfadeler Nedeniyle Mahkûmiyet Kararı Verilmesinin İfade Özgürlüğünün İhlali Olduğuna Karar Verdi!

24 Aralık 2019 tarih ve 30988 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesinin 19 Kasım 2019 tarih ve 2016/5583 başvuru numaralı Savaş Kılıç başvurusuna ilişkin kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda, başvurucu, yargılamanın yetkili mahkeme tarafından yapılmadığını, bu şekilde eşitlik ve tabii hâkim ilkesinin ihlal edildiğini; toplanmasını talep ettiği delillerin Mahkemece toplanmadığını, hükmedilen adli para cezasının kesinlik sınırı […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Tüm ticarî davalar ve ticarî nitelikteki çekişmesiz yargı işleri asliye ticaret mahkemesinde görülür(6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 5/1). TTK’de öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticarî dava sayılır(TTK md. 4/1). Anonim şirketin haklı sebeple feshi, TTK md. 531’de öngörüldüğü üzere, “şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden” istenebilir. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. […]

İhtiyati Tedbir Yargılamasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce istenebileceği gibi, dava açıldıktan sonra da talep edilebilir. Bu durumda görevli ve yetkili mahkemede de buna göre belirlenecektir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 390. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkındaki görevli ve yetkili mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden istenebilecektir. Burada önemli olan […]