Hâkimlerin Hukuki Sorumluluğu

Hâkimlerin, yaptıkları görevin önemi sebebiyle kendilerine tanınan teminat ve bağımsızlığa karşı, diğer kamu görevlilerinden farklı bir sorumluluğa tabi tutuldukları ifade edilmektedir[1]. Nitekim hâkimlerin görevlerinde bağımsız ve teminatlara sahip olmaları, onların görevlerini yerine getirirken mutlak anlamda serbest oldukları ve görevlerinden dolayı hiçbir sorumlulukları bulunmadığı şeklinde anlaşılmamalıdır[2]. Bu bağlamda hâkimlerin hukuki, cezai ve disiplin sorumlulukları olduğu kabul […]

Hâkimlerin Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Tazminat Davasında Özellik Arz Eden Hususlar

Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine açılacak tazminat davalarında görevli ve yetkili mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 47’de hüküm altına alınmıştır. Anılan kanun maddesindeki ilgili kısım, “Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; Yargıtay Başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla […]

Hâkimlerin Hukuki Sorumluluğunun Kapsamı ve Şartları

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 46’da hâkim ifadesi kullanılmakla birlikte, hâkim teriminden kimlerin anlaşılması gerektiği belirtilmemiştir. Öğretide, Kanunda yer alan hâkim teriminin geniş anlamda kullanıldığı; söz konusu terimin tüm ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerini; Yargıtay ve Danıştay üyeleri ile başkanlarını; Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi başkan […]

Teminat Alacakları İçin İhtiyati Haciz Kararı Verilemez!

29 Haziran 2018 tarih ve 30463 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 27 Aralık 2017 tarih ve 2016/1 E. 2017/6 K. sayılı kararı yayımlanmıştır. Kararda, ihtiyati haczin bir icra işlemi değil, geçici özel bir hukuki koruma müessesesi olduğundan ve ayrıca bu müessesenin İİK md. 257 kapsamında yalnızca para alacakları için öngörülmüş bulunduğundan […]

İhtiyati Tedbir Yargılamasında Hukuki Dinlenilme Hakkı

Genel anlamda geçici hukuki koruma, özel olarak ise ihtiyati tedbir yargılamasında, özellik arz eden iki durum bulunmaktadır. Bunlardan birisi, hukuki dinlenilme hakkına, diğeri ise ispat ölçüsüne ilişkindir[1]. İhtiyati tedbir yargılaması, basit ve kısa süren bir yargılamadır. İhtiyati tedbir kararının bir an önce verilmesinin gerektiği hâllerde, karşı tarafa haber verilmesi, tedbirin amacını engelleyecek bir durum ortaya […]

İlâm ve İlâm Niteliğinde Belgeler Arasındaki Farklar Nelerdir?

İlâmların ve ilâm niteliğinde belgelerin icra edilmeleri açısından herhangi bir farklılıkları bulunmamaktadır. Buna karşılık ilâmlar ve ilâm niteliğinde belgeler açısından temel farklılıklar şunlardır[1]: İlâmlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil ederler. İlâm niteliğinde belgeler ise maddi anlamda kesin hüküm gücüne sahip değildirler. Bu sebeple ilâm niteliğinde belgelerin menfi tespit davasının konusunu oluşturması da mümkündür. İlâma bağlı […]

İcra ve İflas Kanununun 38. Maddesinde Sayılan İlâm Niteliğinde Belgeler Hangileridir?

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu md. 38’de “İlam mahiyetini haiz belgeler” başlığı ile düzenlenen hükümde yer alan ilâm niteliğinde belgeler şunlardır: Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, Mahkeme huzurunda yapılan kabuller, Para borcu ikrarını içeren düzenleme şeklinde hazırlanan noter senetleri, İstinaf kefaletnameleri, Temyiz kefaletnameleri ve İcra dairelerindeki kefaletnameler. İİK md. 38 yukarıda yer alan belgeleri işaret […]