Doğruluğu Sorgulanmamış İstihbari Nitelikteki Bilgilerin Alenileştirilmesi Hak İhlalidir!

09 Ocak 2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru, adil yargılanma ile özel yaşama saygı haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. 09 Ocak 2014 tarih ve 2013/533 başvuru numaralı karara konu olayda, İstanbul Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapan başvurucunun da aralarında olduğu bazı kişilerle ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce hazırlanan yazı İstanbul […]

Özel Hayata Müdahalenin Gerekçelerinin Ortaya Koyulmaması Hak İhlalidir!

11 Ocak 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru, özel hayatın gizliliği ile bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. 07 Kasım 2019 tarih ve 2016/548 başvuru numaralı karara konu olayda, muvazzaf tabip subay olarak görev yapan ve yurt dışı eğitiminde bulunan başvurucu, istihbarata karşı koyma (İKK) zafiyetine yol açacak şekilde ahlaki […]

Türk Hukukunda Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ile Tenfizi

I. Genel Olarak Milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku konularında yaşanan gelişmeler neticesinde devletler, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin kendi iç hukuklarında birtakım kurallar düzenlemeye yönelmiştir. Türk hukukunda[1] da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin kurallar, 12.12.2007 tarih ve 26728 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve […]

Zina Hâlinde Mirasçılıktan Çıkarma

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 185. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen sadakat yükümlülüğünü ihlal eden davranışlar, evlilik birliğinin korunması ve devamının sağlanması amacına ters düşmektedir. Cinsel sadakat, sadakat yükümlülüğünün kapsamına girmekte ve zina eylemi bu yükümlülüğünün ihlali anlamına gelmektedir. Bu kapsamda, TMK’nin 510. maddesinde düzenlenen 2. bent uyarınca zinanın, aile hukukundan doğan yükümlülüklerin önemli ölçüde ihlal […]

Boşanma ve Miras Hakları

I. Boşanan Eşlerin Miras Hakları 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 181. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler” şeklindeki düzenleme, boşanmanın eşlerin miras hakları açısından yarattığı sonuçları düzenlemektedir. TMK’nin 499. maddesinde, sağ kalan eşin, […]

Boşanma Hâlinde Mal Rejimine İlişkin Sonuçlar

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 179. maddesinde, evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi durumunda eşler arasındaki mal rejiminin tasfiye edileceği hüküm altına alınmıştır. Anılan Kanun maddesi uyarınca, evlilik birliği boşanma nedeniyle sona erdiğinde, mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu mal rejimine ilişkin hükümler uygulanacaktır. Evlilik birliğinin boşanma nedeniyle sona ermesi durumunda, eşler yönünden ortaya çıkan […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Yoksulluk Nafakası

I. Genel Olarak Yoksulluk Nafakası 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174 ve 175. maddelerinde, boşanmanın mali sonuçları olarak anılan maddi ve manevi tazminat ile nafaka hüküm altına alınmıştır. Buna göre anılan Kanunun 175. maddesinde yer alan, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak […]

Dava Açma Sürelerine İlişkin Hükümlerin Önemli Ölçüde Dar Yorumlanması Hak İhlalidir!

22 Temmuz 2020 tarih ve 31193 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesinin 18 Haziran 2020 tarih ve 2017/39987 başvuru numaralı Ambarlık Elektrik Üretim Dağ. Paz. A.Ş. başvurusuna ilişkin kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda, başvurucu şirket ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü arasında Rize’de yapılması planlanan Ambarlık I, II Regülatörü ve HES Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalanmıştır. […]

Yabancı Mahkeme Kararlarının Türkiye’de Tenfizi İçin Aranan Şartlar

Türk hukukunda yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun md. 50 ila 63 arasında düzenlenmiştir. MÖHUK’ta düzenlenen şartların varlığı hâlinde yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi mümkün olmakla birlikte, öğretide, kişilerin söz konusu yabancı mahkeme kararına rağmen tanıma ve tenfiz talep etmeyerek, Türk mahkemelerinde ayrı bir […]