Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinin Tarafı Olan Banka Objektif Özen Yükümlülüğü Gereği Sorumludur!

28 Aralık 2020 tarih ve 31348 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22 Ekim 2020 tarih ve 2020/5738 E. 2020/4350 K. sayılı kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda davacı, davalı Garanti Bankası tarafından kendisine verilen kredi kartından bilgisi ve rızası hilafına mail order yöntemiyle 3.900,00 TL’nin Bankanın üye iş yerlerinden biri tarafından çekildiğini; 1.700,00 TL’nin […]

Tebliğ Evrakının Usulüne Uygun Şekilde Doldurulmaması Hukuka Aykırıdır!

04 Ağustos 2020 tarih ve 31203 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24 Aralık 2019 tarih ve 2019/5759 E. 2019/11757 K. sayılı kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda, davacı Ramazan Yıldız tarafından el atmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmesi talebiyle açılan davada husumet davalılar Adem Yıldız ve Saime Yıldız’a yöneltilmişken, daha sonra taşınmazın diğer paydaşları […]

Vasiye Vesayet Makamınca İzin Verilmeden Yaş Düzeltimi Davası Açılamaz!

04 Ağustos 2020 tarih ve 31203 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12 Şubat 2020 tarih ve 2020/401 E. 2020/1230 K. sayılı kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamında hükümlü Adalet Şeker’in vasisi tarafından doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin dava açılmış, dava sonucunda Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen […]

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesinin Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirilmesi

Yargıtay kararlarında genel olarak ceza yargılaması sonucunda sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilebilmesi için “her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunması[1]” gerektiğine değinilmektedir. Yüksek Mahkeme bahsi geçen kavramlara ilişkin bir tanım ve açıklamaya yer vermemekle birlikte, esas itibarıyla suçun sanık tarafından işlendiğinin kesin olarak ispat edilmesi gerektiğine yönelik bir değerlendirme yapmaktadır[2]. Bu kapsamda şüpheden […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Haklı Sebep Olarak Kişisel Sebepler

Kişisel sebepler, bir veya birden fazla pay sahibinin kişisel durumundan ya da pay sahipleri arasındaki kişisel ilişkilerden kaynaklanan sebeplerdir[1]. Küçük ölçekli kapalı anonim şirketler bakımından, pay sahipleri arasındaki ilişkiler, şirketin asli hedefi olan kazanç elde ederek bunu paylaşma amacını doğrudan etkilemektedir[2]. Bu şirketlerde pay sahipleri, genellikle, ortak olacakları kişileri kişisel özelliklerini de göz ardı etmeksizin […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Davacı Pay Sahiplerinin Şirketten Çıkarılması ile Pay Değerlerinin Ödenmesi

Mahkemece davacı pay sahiplerinin çıkarılmasına karar verildiğinde, bunun kaçınılmaz sonucu olarak davacılara paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin ödenmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 531 gerekçesinde, “Davacıya paranın kimin tarafından ve nasıl ödeneceği … yargı kararlarına ve öğretideki görüşlere göre belirlenecektir” denilmektedir. Davanın anonim şirketin haklı sebeple feshi davası olduğu ve […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Davalı Kimdir?

Fesih davası, azınlık tarafından anonim şirketin kendisine, bir diğer söyleyişle, şirket tüzel kişiliğine karşı açılır[1]. Dolayısıyla, haklı sebebin meydana gelmesine sebebiyet veren bizzat çoğunluk pay sahipleri dahi olsa bu davada onlara karşı husumet yöneltilemez[2]. O hâlde, davada husumet, yalnızca çoğunluk pay sahiplerine yöneltildiyse davanın usulden reddedilmesi; hem çoğunluğa hem şirket tüzel kişiliğine yöneltildiyse, yalnızca şirkete […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Haklı Sebep Olarak Şirket İşleyişinin Felce Uğratılması

Şirket faaliyetlerinin çok azalması veya hiç olmaması; şirketin faaliyet konusunun imkânsız hâle gelmesi; genel kurul ve/veya yönetim kurulu toplantılarının yapılmaması; organların karar alma işlevini yitirmesi veya karar alınmasına rağmen uygulanmaması; genel kurulda oyların sürekli olarak karar almayı engelleyecek şekilde bölünmesi[1]; şirket yöneticilerinin yönetimdeki ciddi görüş ayrılıkları; taraflar arasında pek çok dava ve çekişmenin bulunması; pay […]