Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Haklı Sebep Olarak Şirketin Bilgisiz, Tedbirsiz, Kötü ve/veya Kanun ile Esas Sözleşmeye Aykırı Şekilde Yönetilmesi

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Haklı Sebep Olarak Şirketin Bilgisiz, Tedbirsiz, Kötü ve/veya Kanun ile Esas Sözleşmeye Aykırı Şekilde Yönetilmesi

Anonim şirket, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 365 uyarınca şirketin zorunlu bir organı olan yönetim kurulu eli ile yönetilir ve temsil edilir. TTK md. 374’te, “Yönetim kurulu ve kendisine bırakılan alanda yönetim, kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisinde bırakılmış bulunanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir” hükmüne; TTK md. 18’de ise, “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir. Tüm bahsi geçen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, bir tacir olan anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilip temsil edildiğinden, kurulun şirketin tüm faaliyetlerinde tedbirli davranması gerekir(TTK md. 369). Bunun dışında yönetim kurulunun planlı ve teknik bilgiye dayanan çerçevede, kanun ile esas sözleşmeye uygun olarak hareket etmesi gerekir[1].

Hukukun temel taşlarından biri olan “yetki beraberinde sorumluluk getirir[2]” ilkesi gereği, yönetim kurulunun bilgisiz, tedbirsiz, kötü ve/veya kanuna aykırı hareket etmesi hâllerinde öncelikle sorumluluk davası açılması yoluna gidilebilir. Ancak söz konusu eylemlerin süreklilik teşkil etmesi ve pay sahipliğini çekilmez hâle getirmesi hâllerinde, bir diğer söyleyişle, sorumluluk davasının artık fayda sağlamayacağı durumlarda söz konusu hareketler haklı sebep kapsamında telakki edilecektir. Nitekim Yargıtay 11. HD, 11.10.2017 tarih ve 2016/2552 E. 2016/5272 K. sayılı kararında, şirket yöneticilerinin görev ve yükümlülüklerini kanuna uygun bir şekilde yerine getirmemelerinin, diğer sebeplerle birlikte değerlendirildiğinde haklı sebep oluşturacağı sonucuna varmıştır[3]. İsviçre Federal Mahkemesi ise, BGE 126 III 266 Grumser kararında, çoğunluğun bilgisiz, beceriksiz ve basiretsiz kararları ile şirketin yitirilmesine rıza gösterilemeyeceğini belirterek kötü yönetimi haklı sebep saymıştır[4].

Osman Can BAŞDEMİR

[1] Tekinalp, Ü.: Yeni Anonim ve Limited Ortaklıklar Hukuku ile Tek Kişi Ortaklığının Esasları, Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 2. Bası, İstanbul 2011, s. 193.

[2] “With great power comes great responsibility(Büyük güç büyük sorumluluk getirir).”

[3] Yargıtay Hukuk ve Ceza Dairelerinin Türk Ticaret Kanununa İlişkin Kararları 2017, İstanbul 2018, s. 237.

[4] Yasaman, H.: Anonim Ortaklıkların Haklı Nedenle Feshi, İsviçre Borçlar Kanunu’nun İktibasının 80. Yılında İsviçre Borçlar Hukuku’nun Türk Ticaret Hukuku’na Etkileri, İstanbul 2009, s. 722-724; Poroy, R. / Tekinalp, Ü. / Çamoğlu, E.: Ortaklıklar Hukuku II, Yeniden Yazılmış 13. Bası, İstanbul 2017, s. 346.