Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasının İşlevleri Nelerdir?

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasının İşlevleri Nelerdir?

I. Çoğunluk Gücünün Kötüye Kullanılmasına Karşı Azınlığın Korunması

Sermaye şirketi olan anonim şirketlerde çoğunluğa göre hareket etme prensibi vardır[1]. Çoğunluğun alacağı kararlar tüm pay sahiplerine sirayet etmektedir. Bir diğer söyleyişle, pay sahipliğinden doğan hakların çok büyük kısmı çoğunluk gücünün etkisindedir[2]. Örneğin, genel kurul kararlarıyla kâr payı dağıtılmayabilir; rüçhan hakkı sınırlandırılabilir; imtiyazlı paylar çıkarılarak pay sahipleri arasındaki eşitlik bozulabilir. Bu sebeple anonim şirketlerde en büyük sorunlardan birisi de, azınlığın çoğunluğun gücünü kötüye kullanmasına karşı korunması olmaktadır[3]. Bu soruna çözüm bulunabilmesi amacıyla da bugüne kadar kanunlarda çeşitli düzenlemeler yapılmış ve pay sahiplerine bireysel hakların yanında azınlık hakları da tanınmıştır[4].

Anonim şirketin haklı sebeple feshi davası açabilme hakkı, azınlığa özgülenmiş olumlu bir azınlık hakkıdır. Şayet çoğunluk, sahip olduğu gücü kötüye kullanırsa, azınlığın “pervasız, artniyetli ve yönetme yeteneği bulunmayan[5]” çoğunluğa karşı kullanabileceği en büyük ve caydırıcı silahlardan biri bu dava olabilir. Şirketin sevk ve yönetimi bakımından pay sahiplerinin birlikte hareket etmeleri ile şirket yönetiminde hâkimiyet sağlamaları doğal ve yasaldır. Anonim şirket ile işletmesinin[6] amacının kâr elde etme ve dağıtmaya yönelik olduğu[7] göz önünde bulundurulursa, pay sahiplerinin birlikte hareket etmeleri beklenen bir sonuçtur. Ancak çoğunluk pay sahiplerinin gücünü, azınlık pay sahiplerini ezmek ve onların haklarını bertaraf etmek için sarf etmesine hukukun cevaz vermesi beklenemez.

Azınlığın elindeki haklı sebeple fesih silahı, pay sahibi olduğu anonim şirketin işleyişine son verebilme yeteneğini haizdir. Bu sebeple, rahatı –azınlığa nazaran- yerinde olan çoğunluğun, azınlığın elindeki bu meşru tehdide karşılık, sahip olduğu hakları kolay kolay kötüye kullanmaması beklenir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki, haklı sebeple feshe ilişkin bu düzenlemenin amacı, azınlığa çoğunluğu cezalandırma imkânını tanımak değil[8]; şirketin, çoğunluğun özel amaçlarına tahsis ettiği veya edeceği bir mekanizma hâline gelmesini engellemektir. Bu nedenle azınlığın da fesih talep etme hakkını kötüye kullanması mümkün değildir. Her hak gibi, bu hak da dürüstlük kurallarına uygun olarak kullanılmalıdır. Nitekim hukuk düzeninin meşru olmayan bir menfaati koruması düşünülemez.

II. Pay Devri Sınırlandırmalarına Karşı Çözüm Olması

Anonim şirketlerde, kural olarak, pay sahibinin şirketten çıkma hakkı bulunmamaktadır[9]. Bu hâlde pay sahibinin şirketten ayrılabilmesinin tek yolu payını devretmesidir. Zira diğer şirketlerden farklı olarak anonim şirketlerde paylar kural olarak serbestçe devredilebilir[10]. Ancak payların devri, şirket esas sözleşmelerinde bağlama[11] ilişkin hükümler konulması veya çeşitli gerekçeler ileri sürülerek devrin pay defterine kaydedilmemesi[12] suretiyle sınırlanabilir. Bunun dışında, pay sahipleri sözleşmesi ile de taraflar arasında hüküm ve sonuç doğuracak devir sınırlamaları getirmek mümkündür. Uygulamada özellikle payların dışarıdan kişilerle paylaşılmasının istenmediği aile tipi anonim şirketlerde[13] bu konuda öngörülen istisnalarla, payların serbestçe devredilebileceğine ilişkin kural kâğıt üzerinde bırakılabilir[14]. Aile tipi anonim şirketler dışında, payın devrinin sınırlandırılması durumu az ortaklı halka kapalı anonim şirketler bakımından da ortaya çıkabilir. O hâlde, haklı sebeple fesih davasının pay devri sınırlandırmalarına karşı bir çözüm olma işlevinin özellikle aile tipi anonim şirketler ve az ortaklı halka kapalı anonim şirketler bakımından uygulanabilir olduğunu vurgulamak gerekir[15].

Gücünü kötüye kullanan çoğunluk, azınlığın payını devretmesine bahsi geçen yöntemlerle engel olmuş olabilir. Ancak pay devrinin sınırlanmış olup olmadığına bakılmaksızın, haklı sebeplerin varlığı hâlinde mahkeme, şirketin feshini isteyen azınlığın paylarının ödenip şirketten çıkarılmalarına karar verebilecektir. Böylelikle azınlık bu davanın bir işlevinden daha yararlanacak ve hakkaniyete uygun bir çözüm elde etmiş olacaktır.

III. Sürekli Borç İlişkisi Doğuran Sözleşmenin Sona Erdirilmesi

Temelinde dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı olan haklı sebep kavramı, bütün sürekli borç ilişkilerine son verme imkânı öngören genel bir ilke niteliğini taşır[16]. Hiç kimseden dürüstlük kurallarına aykırı yürütülen bir hukukî ilişkiye devam etmesi beklenemez. Kanun koyucu süreklilik arz eden bütün hukukî ilişkileri bu bağlamda değerlendirerek bu ilişkilere haklı sebeple son verilebileceğini açıkça hüküm altına almıştır[17]. Bunun yanında, söz konusu ilişkiler belirli süreli olsa dahi fesih hakkının kullanılabilmesi için herhangi bir sürenin beklenmesi gerekmez.

Ortaklık sözleşmesi, karşılıklı ve zıt menfaatlerin bulunduğu iki taraflı sözleşmelerden farklı olarak, çok taraflı ve tarafların iradelerini aynı amaca yönelttikleri bir sözleşmedir[18]. Öte taraftan bu sözleşmelerin sürekli borç ilişkilerine vücut verdiği gözetildiğinde, sözleşmeden dönmenin mümkün olmayacağı, bu vesileyle sözleşmenin ancak feshedilebileceği ifade edilmelidir. Haklı sebeple fesih davası bu işleviyle, pay sahibi azınlığın içinde bulunduğu sürekli borç ilişkisinden kurtulması imkânını sağlamaktadır.

Osman Can BAŞDEMİR

[1] Üçışık, G. / Çelik, A.: Anonim Ortaklıklar Hukuku, C. I, Ankara 2013, s. 49.

[2] Poroy, R. / Tekinalp, Ü. / Çamoğlu, E.: Ortaklıklar Hukuku I, Güncellenmiş-Yeniden Yazılmış 14. Bası, İstanbul 2019, s. 688.

[3] Çelik, A.: “Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’na Göre Anonim Şirketlerin Haklı Sebeple Feshi”, Batider, C.XXV, S. 4, s. 560; Öte yandan, haklı sebeple fesih davası, azınlığın çoğunluk tarafından ezilmesine hiçbir kanun veya esas sözleşme hükmünün çare olmaması karşısında, bu durumu sona erdirmek amacıyla mahkemeye başvurulmasına izin verilmesi konusunda bir emniyet supabı olarak nitelendirilmektedir(Pulaşlı, H.: Şirketler Hukuku Şerhi, C. III, Tamamen Yenilenmiş ve Genişletilmiş 3. Baskı, Ankara 2018, s. 2421).

[4] Çoğunluğun sahip olduğu gücün sınırlandırılabilmesi için mevzuatta yer alan düzenlemeler şunlardır: Dürüstlük kuralları(TMK md. 2 ve TTK md. 445); pay sahiplerinin eşit işleme tabi tutulması ilkesi(TTK md. 357); ağırlaştırılmış nisaplar(TTK md. 421); kanuna ve esas sözleşmeye uyma zorunluluğu(TTK md. 445 ve 447); müktesep haklar(TTK md. 452); ferdi haklar; azınlık hakları; hakların sakınılarak kullanılması ilkesi; imtiyazlı pay sahipleri özel kurulu(TTK md. 454); iç kaynaklardan sermaye artırımında yer alan sınırlar(TTK md. 462); bilgi alma ve inceleme hakkı(TTK md. 437); hâkim ve bağlı şirket düzenlemeleri(TTK md. 195 vd); kurumsal yönetim ilkesi. Ayrıntılı bilgi için bkz. Poroy / Tekinalp / Çamoğlu, Ortaklıklar I, s. 688-689.

[5] Poroy / Tekinalp / Çamoğlu, Ortaklıklar I, s. 689.

[6] Gelir sağlama amacına yönelen işletmeler, maddi ve gayri maddi unsurlardan oluşan ekonomik bir bütün olarak tanımlanmıştır(Arkan, S.: Marka Hukuku, C. I, Ankara 1997, s. 1).

[7] Poroy / Tekinalp / Çamoğlu, Ortaklıklar I, s. 307-308.

[8] Çelik, Haklı Sebep, s. 563.

[9] Anonim şirketlerde pay sahibinin doğrudan doğruya haklı sebepler ileri sürerek şirketten çıkmayı talep etme hakkının bulunmadığı hususunda bkz. Yargıtay 11. HD’nin 08.06.2017 tarih ve 2016/527 E. 2017/3549 K. sayılı kararı(Yargıtay Hukuk ve Ceza Dairelerinin Türk Ticaret Kanununa İlişkin Kararları 2017, İstanbul 2018, s. 239-240).

[10] Bahtiyar, M.: Anonim Ortaklık Anasözleşmesi, İstanbul 2001, s. 252.

[11] Ayrıntılı bilgi için bkz. Pulaşlı, H.: Bağlı Nama Yazılı Pay Senetleri, Ankara 1992, s. 115 vd.; Uzel, N.: Anonim Ortaklıkta Esas Sözleşmesel Bağlam, İstanbul 2013, s. 93 vd.

[12] Ayhan, R. / Çağlar, H. / Özdamar, M.: Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Ankara 2019, s. 457.

[13] Aile tipi anonim şirket kavramı mevzuatta yer almamaktadır. Öte yandan, bu kavramın öğretide üzerinde uzlaşılmış bir tanımı da bulunmamaktadır. Ancak aile tipi anonim şirket, bir diğer ifadeyle, aile şirketi, aralarında kan ve/veya kayın hısımlığı bulunan akrabaların doğrudan ya da dolaylı olarak hâkim bulundukları şirkettir(Kırca, İ.: “Aile Şirketleri ve Aile Anayasası”, Prof. Dr. Sabih Arkan’a Armağan, İstanbul 2019, s. 742-743).

[14] Erdem, N.: Anonim Ortaklığın Haklı Sebeple Feshi, Güncelleştirilmiş ve Genişletilmiş 2. Bası, İstanbul 2019, s. 16-17.

[15] Şahin, A.: Anonim Ortaklığın Haklı Sebeple Feshi, İstanbul 2013, s. 53; İlbasmış Hızlısoy, Ö.: Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi, Ankara 2016, s. 36.

[16] Çamoğlu, E.: Anonim Ortaklığın Haklı Sebeple Feshi, Prof. Dr. Yavuz Alongoya İçin Armağan, İstanbul 2007, s. 667.

[17] Çamoğlu, Anonim Şirket Feshi, s. 667.

[18] Poroy / Tekinalp / Çamoğlu, Ortaklıklar I, s. 26.