Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizinde Kamu Düzenine Aykırılığın İncelenmesi

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun md. 54/1-c uyarınca, Türk mahkemelerince tenfiz kararı verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerekmektedir. Hâkim, hükmün kamu düzenine aykırı olup olmadığını resen dikkate alacaktır[1]. Ancak tarafların da kamu düzenine aykırılık iddiasını ileri sürme hakları mevcuttur[2]. Kanun koyucu MÖHUK md. 54’te kamu […]

Yabancı Mahkeme Kararlarının Türkiye’de Tenfizi İçin Aranan Şartlar

Türk hukukunda yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun md. 50 ila 63 arasında düzenlenmiştir. MÖHUK’ta düzenlenen şartların varlığı hâlinde yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi mümkün olmakla birlikte, öğretide, kişilerin söz konusu yabancı mahkeme kararına rağmen tanıma ve tenfiz talep etmeyerek, Türk mahkemelerinde ayrı bir […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Haklı Sebep Olarak Kişisel Sebepler

Kişisel sebepler, bir veya birden fazla pay sahibinin kişisel durumundan ya da pay sahipleri arasındaki kişisel ilişkilerden kaynaklanan sebeplerdir[1]. Küçük ölçekli kapalı anonim şirketler bakımından, pay sahipleri arasındaki ilişkiler, şirketin asli hedefi olan kazanç elde ederek bunu paylaşma amacını doğrudan etkilemektedir[2]. Bu şirketlerde pay sahipleri, genellikle, ortak olacakları kişileri kişisel özelliklerini de göz ardı etmeksizin […]

İşe Başlatmama Tazminatı Somut Olayın Özelliklerine Göre Takdir Edilir!

29 Haziran 2018 tarih ve 30463 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 13 Nisan 2018 tarih ve 2017/3 E. 2018/3 K. sayılı kararı yayımlanmıştır. Kararda, fesih ve işe başlatmama sebeplerinin değişkenlik arz edebileceği, işe başlatmama tazminatı(iş güvencesi tazminatı) miktarının somut olayın özelliklerine göre takdir edilmesi gerektiği, kanun koyucunun hâkimin takdir yetkisine göre […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Davacı Pay Sahiplerinin Şirketten Çıkarılması

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 531, fesih davasının sonunda mahkemece verilebilecek kararları sınırlandırmamıştır. Ancak aynı maddede, fesih ile birlikte, davacı pay sahiplerinin pay değerlerinin ödenerek şirketten çıkartılabileceği ayrıca zikredilmiştir[1]. TTK md. 531’in, kaynağı İsvBK md. 736 b. 4’den farklı olarak bu çözümü zikretmesi dolayısıyla, kanun koyucunun, davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılması çözümüne diğerlerine nazaran […]

İhtiyati Tedbirde Teminat Gösterilmesi

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 392. maddesi uyarınca, kural olarak, ihtiyati tedbir talep eden kişi, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. HMK, teminat gösterilmesini bir zorunluluk olarak düzenlemekle beraber, burada hâkime teminat alıp almama konusunda bir takdir yetkisi tanındığı kabul edilmektedir[1]. Nitekim kanunda da […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Mahkemece Şirketin Bölünmesi

Fesih davasında, özellikle şirket işleyişinin felce uğradığı hâllerde, şirketin bölünmesi, mahkemece bir çözüm olarak ele alınabilir(6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 159 vd.). Bölünme, bir şirketin sahip olduğu malvarlığının tamamının veya bir kısmının, tasfiye edilmeksizin külli halefiyet yoluyla devredilerek şirketin yeniden yapılandırılmasıdır[1]. Bölünme, şirketin düzenini ciddi şekilde değiştiren radikal bir çözüm olması dolayısıyla, diğer çözümlerden […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Mahkemece Yönetim Kurulunun Yetkilerine İlişkin Karar Alınması

Yönetim kurulu, genel kurula ayrılan münhasır alanın dışında, şirketin işletme konusunu gerçekleştirebilmek için gerekli bütün iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkili organdır(6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 374). Ayrıca, anonim şirket, bu kurul tarafından yönetilir ve temsil edilir(TTK md. 365). Görüldüğü üzere, yönetim kurulunun hem yönetime hem temsile ilişkin yetkileri bulunmaktadır. Anonim şirketin yönetimi, […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Mahkemece Esas Sözleşmede Değişiklik Yapılması veya Esas Sözleşmeden Hüküm Çıkarılması

Bir şirketin esas sözleşmesi o şirketin anayasasıdır[1]. Genel kurul da bu anayasanın değiştirilmesi hususunda devredilemez bir yetkiye sahiptir(6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 408/2-b). Fesih davasında, mahkeme, şirketin kendine has yapısına ve temel özelliklerine esas sözleşmeyi değiştirmek suretiyle müdahale edemeyeceği gibi haklı sebep teşkil eden sorunu ortadan kaldırabilecek daha hafif bir çözüm varsa daha ağırına […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Mahkemece Denetçi Atanması veya Değiştirilmesi

Genel kurul, kanunda yer alan istisnalar dışında, denetçinin seçilmesi ve görevden alınması hususunda devredilemez bir yetkiye sahiptir(6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 408/2-c). Haklı sebebin varlığında, yönetim kurulu veya azınlık pay sahipleri tarafından, TTK md. 399/5’de öngörülen usule uygun olarak, şirkete başka bir denetçi atanması istenebilir(TTK md 399/4). Bununla birlikte, fesih davası açılması hâlinde, mahkeme, […]

1 2 3 4 7