Taşıma Sözleşmesinin Tarafı Olmayan Kişi Tazminat Talebinde Bulunamaz!

Taşıma Sözleşmesinin Tarafı Olmayan Kişi Tazminat Talebinde Bulunamaz!

10 Mart 2020 tarih ve 31064 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10 Nisan 2019 tarih ve 2019/1043 E. 2019/3053 K. sayılı kararı yayımlanmıştır.

Karara konu olayda, davalı Hasan Omak, satın aldığı televizyonun arızalanması nedeniyle ürünü Philips Kütahya yetkili servisine verdiğini; yetkili servis tarafından söz konusu ürünün davacı Aras Kargo Yurt İçi Yurt Dışı Taşımacılık A.Ş. aracılığıyla Philips İstanbul yetkili servisine gönderildiğini; ürünün davacı şirket tarafından İstanbul’dan Kütahya’ya dönüşte taşınırken hasar gördüğünü iddia ederek Kütahya İl Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapmış ve ürünün değiştirilmesi veya ücretinin verilmesini talep etmiştir. Tüketici hakem heyeti, yapılan inceleme sonucunda televizyonun ücreti olan 2.800 TL’nin davacı şirket tarafından davalıya iadesine karar vermiştir. Davacı şirket ise, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile taşıma hukukuna hâkim olan kurallara aykırı olarak karar verildiğini; uyuşmazlık konusu olayın mutlak ticari iş olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görevli olacağını; davalı ile şirket arasında bir taşıma sözleşmesi bulunmadığından şirketin doğan zararı tazmin etmekle yükümlü olmadığını, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte bu durumda göndericinin sorumlu tutulması gerektiğini; tüketici hakem heyeti tarafından tazminat miktarının tespitinde herhangi bir araştırma yapılmadığını belirterek Kütahya İl Tüketici Hakem Heyeti kararına yapılan itirazının kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda, Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi -tüketici mahkemesi sıfatıyla-, ürünün kargodayken hasara uğradığının kayıtlara geçtiğini, hakem heyetince yeterli araştırma yapıldığını, ayrıca yeni alınan ürünün değerinin de belli olduğunu ifade ederek davacı şirketin ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğuna hükmetmiş ve davanın reddine kesin olarak karar vermiştir. Davacı şirket, davanın reddine dair kesin olarak verilen hükmün kanun yararına bozulması talebiyle temyiz edilmesi konusunda Adalet Bakanlığına başvurmuştur. Bakanlığın da -hükmün kanun yararına bozulması amacıyla temyiz edilmesi konusunda- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunması üzerine Başsavcılık, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 363/1 uyarınca kanun yararına temyiz yoluna başvurmuştur.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, davaya konu uyuşmazlığın yurt içi taşımadan kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olduğunu, taşıma sözleşmesinin Philips Kütahya – Philips İstanbul servisleri ile davacı şirket arasında yapıldığını ifade etmiş; taşımadan kaynaklanan tazminat talebi konusunda tüketici hakem heyetine yapılan başvuruda -taşıma sözleşmesine taraf olmayan- davalının taraf sıfatı bulunmadığını, ayrıca taraflar arasında tüketici işlemi de olmadığını belirterek davacı şirket tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesini hukuka aykırı bularak hükmün sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir.

Yargıtay kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.