Kişisel Varlıklara Saldırı Hâlinde Manevi Tazminat

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kendi içerisinde kişisel varlıkları, maddi ve maddi nitelikte olmayan kişisel varlıklar olarak ikiye ayırmıştır. Maddi kişisel varlıklara(yaralama veya ölüm) yönelik bir haksız fiil sonucu hükmolunabilecek manevi tazminat TBK md. 56’da ele alınırken, maddi nitelikte olmayan kişisel varlıklara yönelik haksız fiil hükmolunabilecek manevi tazminat ise TBK md. 58’de düzenlenmiştir. Maddi kişisel […]

Manevi Tazminatın Koşulu Olarak Manevi Zarar

Bir haksız fiil nedeniyle manevi tazminata hükmolunabilmesi için öncelikle haksız fiilin tüm unsurlarının bir arada bulunuyor olması gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, haksız fiilde bulunması gereken zarar unsurunun, manevi zarar biçiminde ortaya çıkmasıdır. Haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan manevi zarar genellikle kişisel varlıklara saldırı durumunda meydana gelmektedir. Ancak manevi zararın mal varlıklarına saldırı durumunda […]

Manevi Zarara İlişkin Görüşler

Manevi zararla ilgili olarak objektif ve subjektif olmak üzere iki farklı görüş bulunmaktadır. Bu iki görüş kısaca açıklandıktan sonra konuya ilişkin genel bir değerlendirme yapılacaktır. I. Objektif Görüş Haksız bir fiil sonucunda zarar görenin şahıs varlığında objektif bir biçimde meydana gelen eksilmeyi manevi zarar olarak nitelendiren görüştür[1]. Bu görüşe göre, kişilik haklarını oluşturan ve hukukun […]

Basın Yoluyla Kişilik Haklarının İhlalinde Haklı Savunma

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 63. maddesinin 2. fıkrası, haklı savunmayı hukuka uygunluk sebeplerinden biri olarak düzenlemektedir. İlgili hüküm, bir kişinin gerek kendisinin gerek başkasının şahıs veya mal varlığına karşı yapılan haksız saldırıları defetmek amacıyla, saldıranın şahsına veya mallarına verdiği zarardan sorumlu tutulamayacağını düzenlemektedir. Haklı savunmaya başvuran kişinin, hukuken himaye gören şahsi veya mal varlığı […]

Basın Yoluyla Kişilik Haklarının İhlalinde Rıza

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24. maddesinin 2. fıkrasında, bir hukuka uygunluk sebebi olarak kişilik hakkı zedelenen kişinin rızası düzenlenmiştir. Burada hukuka uygunluk sebebi olarak düzenlenen rıza sonucunda, fiil hukuka aykırı olmadığından sorumluluk doğmamaktadır[1]. Rızanın, basın açıklamasından önce veya en geç açıklama anında verilmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda, bu ana kadar verilen rızadan vazgeçilmesi mümkündür. […]