AYM, Heykeli Yıktırılan Başvurucunun İfade Özgürlüğünün İhlal Edildiğine Karar Verdi!

AYM, Heykeli Yıktırılan Başvurucunun İfade Özgürlüğünün İhlal Edildiğine Karar Verdi!

25 Kasım 2019 tarih ve 30959 sayılı Resmî Gazete’de Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 11 Temmuz 2019 tarih ve 2014/5433 başvuru numaralı Mehmet Aksoy başvurusuna ilişkin kararı yayımlanmıştır.

Karara konu olayda, başvurucu, insanlık anıtının Ermenistan ile barışı simgelediğini, 2011 yılının Haziran ayında yapılan parlamento seçimlerinde sağ seçmenlerin oyunu elde etmek için kullanıldığını ve bu sebeple hukuka aykırı olarak yıktırıldığını ileri sürmüştür. Ayrıca sanat eserlerinin ifade özgürlüğünün bir parçası olduğunu, devletin sanat eserlerine öznel birtakım değerlendirmelerle müdahale edemeyeceğini ifade etmiştir. Başvurucuya göre Anayasanın 64. maddesi uyarınca devlet, sanat faaliyetleri ile sanatçıyı korumakla yükümlüdür ve bu amaçla gereken tedbirleri almak zorundadır. Başvurucu, başvuruya konu eserin hukuka uygun olarak ve yetkili kurullardan izin alınarak yapıldığına değinerek, heykelin yıktırılması ile ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Yüksek Mahkeme, kararında, kamu gücünü kullanan organların heykelin yapımından yıkılmasına kadar geçen süreçte Anayasanın sanatsal ifade özgürlüğüne ilişkin hükümlerini göz ardı ettiğini, bir sanat eserinin korunması için gereken tedbirleri almadığını belirtmiş; söz konusu heykelin diğer ifade türlerine göre daha fazla koruma görmesi gerekirken, bu eserin yıktırılmasının demokratik bir toplumda gerekli olduğunun devlet organlarınca gösterilemediğini vurgulamıştır.

Sonuç olarak demokratik bir toplum için büyük önem taşıyan, alenileşmiş olması nedeniyle artık insanlığın fikrî servetinin herkese açık bir parçası hâline gelen bir sanat eserinin ve dolayısıyla Anayasa tarafından koruma altına alınmış olan sanatsal ifade özgürlüğünün korunması noktasında gösterilmesi gereken hassasiyetin somut başvuruda kamu gücünü kullanan organlarca gösterilmediğine kanaat getiren Yüksek Mahkeme, Anayasanın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ve başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir.

Yüksek Mahkeme kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.