Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasında Mahkemenin Alternatif Çözüme Re’sen Hükmetme Yetkisi

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 26’da “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir. Bir diğer söyleyişle, hâkim, kural olarak tarafların talepleriyle bağlıdır. Ancak anonim şirketin haklı sebeple feshi davası, bu durumun istisnasını öngörmüş ve hâkime olağanüstü bir […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshini Talep Hakkının Vazgeçilemez Hak Olması

Anonim şirketin nitelikleri ile yapısını simgeleyen ve pay sahibinin iradesinin hiçbir şekilde rol oynamadığı vazgeçilemez haklar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 447/1-a gereği, sınırlandırılamaz veya ortadan kaldırılamaz. Bu hükme aykırı alınan genel kurul kararları kesin hükümsüzdür. Anonim şirketin haklı sebeple feshi davası, emredici niteliği de göz önünde bulundurulduğunda, azınlık hakkı olduğundan ve azınlık için […]

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasının Hukukî Niteliği ve Temeli

Azınlık kavramı[1] ile esas sermayenin en az onda birini veya halka açık anonim şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri ifade edilmektedir. Azınlık hakları ise, esas sermayenin %10’unu veya halka açık anonim şirketlerde %5’ini temsil eden pay sahiplerine, çıkar çatışmalarında çoğunlukla aralarındaki dengeyi sağlamak ve onları çoğunluğun gücüne karşı korumak amacıyla tanınmış haklardır[2]. Anonim şirketin […]

Teminat Karşılığı İhtiyati Tedbirin Değiştirilmesi veya Kaldırılması

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 395. maddesinde, “(1) Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen veya hakkında bu tedbir kararı uygulanan kişi, mahkemece kabul edilecek teminatı gösterirse, mahkeme, duruma göre tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verebilir. (2) Teminatın tutarı, tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına göre; türü̈ ise 87 nci maddeye göre tayin edilir. (3) İtiraza ilişkin 394 üncü […]

İhtiyati Tedbirde Teminatın İadesi

Teminatın iadesine ilişkin düzenleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 392. maddesinin 2. fıkrasında yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre, teminat, asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması üzerine iade edilir. Teminatın iadesi için bir aylık sürenin başlangıcı bakımından iki ayrı durum birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmiştir. Buna […]

İhtiyati Tedbirde Teminatın Amacı

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 390. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkemenin, ihtiyati tedbire karar vermesi için tedbir talebinde bulunanın haklı olduğuna ilişkin tam bir kanaatin oluşması aranmamaktadır. Nitekim hâkim tedbire karar vermekle işin esasına ilişkin henüz bir karar vermiş olmamaktadır. İhtiyati tedbire karar verilmesi için yaklaşık ispatın yeterli sayılması ile karşı tarafın veya üçüncü kişilerin […]

İhtiyati Tedbirde Teminat Nedir?

İhtiyati tedbirde teminatın hukuki dayanağı esas itibarıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 392. maddesinde yer almaktadır. “İhtiyati tedbirde teminat gösterilmesi” başlıklı 392. madde, “(1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum […]

İhtiyati Tedbir Yargılamasında Yaklaşık İspat Ölçüsü

İhtiyati tedbir yargılamasında özellik arz eden hususlardan birisi de, ispatta karşımıza çıkmaktadır. İhtiyati tedbir talebinde bulunan taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebeplerini, davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca, ihtiyati tedbir yargılamasında tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilmektedir. HMK’nin 390. maddesinin 3. fıkrası, “Tedbir talep eden […]

İhtiyati Tedbir Yargılamasında Hukuki Dinlenilme Hakkı

Genel anlamda geçici hukuki koruma, özel olarak ise ihtiyati tedbir yargılamasında, özellik arz eden iki durum bulunmaktadır. Bunlardan birisi, hukuki dinlenilme hakkına, diğeri ise ispat ölçüsüne ilişkindir[1]. İhtiyati tedbir yargılaması, basit ve kısa süren bir yargılamadır. İhtiyati tedbir kararının bir an önce verilmesinin gerektiği hâllerde, karşı tarafa haber verilmesi, tedbirin amacını engelleyecek bir durum ortaya […]

İhtiyati Tedbir Yargılamasında Yargılama Usulü

İhtiyati tedbirin bir dava olmadığı, hukuk mahkemesinin asıl görevinin yanı sıra yerine getirdiği bir değişik iş olduğu kabul edilmektedir. Bu anlamda ihtiyati tedbir talepleri mahkemede “D.İş” şeklinde ayrı bir kayıtta tutulmaktadır[1]. Ayrıca dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talep edilmesi hâlinde, ihtiyati tedbir yargılamasında yargılamanın sujeleri, ihtiyati tedbir talep eden ve karşı taraf olarak ifade edilmelidir[2]. […]

1 5 6 7 8