Mirasçılıktan Çıkarma Nedir?

Mirasçılıktan Çıkarma Nedir?

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510 ila 513. maddeleri arasında düzenlenen mirasçılıktan çıkarma (mirastan ıskat), Kanunda sayılan belli sebeplerin gerçekleşmesi hâlinde mirasbırakanın, saklı paylı mirasçılarını ölüme bağlı bir tasarruf ile miras haklarından kısmen ya da tamamen mahrum bırakmasını ifade etmektedir[1]. TMK’de iki tür mirasçılıktan çıkarma sebebi hüküm altına alınmıştır. Buna göre Kanunun 510. maddesinde cezai mirasçılıktan çıkarma, 513. maddesinde ise borç ödemeden aciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma(bir diğer ifadeyle koruyucu mirasçılıktan çıkarma) düzenlenmiştir.

TMK’de mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin hükümlerde açıkça ifade edildiği üzere, mirasçılıktan çıkarma sadece saklı paylı mirasçılar için gündeme gelmektedir. Miras hukukumuzda kabul edildiği üzere saklı paylı mirasçı yasal miras hakkı olanlar arasından belirlenmekte olup, TMK’nin 506. maddesi uyarınca mirasbırakanın saklı paylı mirasçıları mirasbırakanın altsoyu (çocukları, torunları, evlatlığı ve bunların altsoyları); altsoy bulunmaması hâlinde mirasbırakanın anne ve babası ile mirasbırakanın sağ kalan eşidir. Bu kişiler dışında kalan yasal mirasçılar yönünden mirasçılıktan çıkarma gündeme gelmez, zira bu durumda mirasbırakanın terekesi üzerinde dilediği şekilde tasarruf hakkı bulunmaktadır[2].

Mirasçılıktan çıkarmanın sadece saklı paylı mirasçılar yönünden düzenlenmesinin temeli, saklı pay kurumunun kabul edilmesi sebepleriyle bağlantılıdır. Nitekim mirasbırakan ile saklı paylı mirasçılar arasında kan bağı yanında sosyal, ekonomik ve yakın aile bağları mevcut olup kural olarak bu kişilerin mirasbırakanın ölümünden sonra da güvence altına alınması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle kanun koyucu, mirasbırakanın mirasının belirli bir kısmının bu kişilere paylaştırılmasını zorunlu kabul etmiştir[3]. Ancak mirasbırakana bu denli yakın olan saklı paylı mirasçıların belirli bazı davranışları nedeniyle aile bağlarının zedelenmiş, zayıflamış veya kopma noktasına gelmiş olması hâlinde, mirasbırakan yönünden saklı paylı mirasçının korunmasında bir yarar kalmamış olabilir. Bu durumda mirasbırakan, ölüme bağlı tasarruf ile iradesini açıkça ortaya koymak suretiyle saklı paylı mirasçıyı mirasçılıktan çıkarabilir[4]. Mirasçılıktan çıkarmanın saklı paylı mirasçılar yönünden ağır sonuçlara yol açması nedeniyle, mirasbırakanın bu tasarrufta bulunmasına sebep olan durumlar TMK’de açıkça ve sınırlı sayıda düzenlenmiştir. Bu nedenle Kanunda sayılan hâller yorum yoluyla genişletilemeyeceği gibi, mirasbırakanın aile bağlarının zarar gördüğü yönündeki sübjektif değerlendirmesi neticesinde saklı paylı mirasçının mirasçılıktan çıkarılması da mümkün değildir[5].

Berna Berfin KAYA

 

[1] Ahmet M. Kılıçoğlu, Miras Hukuku, Genişletilmiş 7. Bası, Ankara, Turhan Kitabevi, 2017, s. 169; Bilge Öztan, Miras Hukuku, 8. Bası, Ankara, Turhan Kitabevi, 2017, s. 142; Ali Naim İnan, Şeref Ertaş, Hakan Albaş, Türk Medeni Hukuku Miras Hukuku, 10. Bası, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2019, s. 263; Oğuz Ersöz, Türk Hukukunda Zina Sebebiyle Boşanma, İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2018, s. 259. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.11.2013 tarih ve 2013/15148 E. 2013/16683 K. sayılı kararında ise mirasçılıktan çıkarma kurumu, “… mahfuz hissenin temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, mahfuz hisseli mirasçıyı mirasdan uzaklaştırma olanağını miras bırakana tanıyan ölüme bağlı bir tasarruftur. Bu tasarrufla vasiyetci mahfuz hisseli bir mirasçısını miras hakkından ve mahfuz hissesinden yoksun bırakır” şeklinde tanımlanmıştır. Yargıtay Karar Arama (https://karararama.yargitay.gov.tr) (E.T.: 01.09.2020).

[2] Kılıçoğlu, Miras Hukuku, s. 170; Mustafa Dural, Turgut Öz, Türk Özel Hukuku Cilt IV Miras Hukuku, 13. Bası, İstanbul, Filiz Kitabevi, 2019, s. 205; İnan, Ertaş, Albaş, Miras Hukuku, s. 262; Erhan Günay, Yargıtay Kararları ve Öğreti Görüşü Eşliğinde Mirasçılık Sıfatının Yitirilmesi, Güncellenmiş 2. Baskı, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2018, s. 59.

[3] Kılıçoğlu, Miras Hukuku, s. 169; İnan, Ertaş, Albaş, Miras Hukuku, s. 261; Öztan, Miras Hukuku, s. 143; Dural ve Öz, Miras Hukuku, s. 204.

[4] Kılıçoğlu, Miras Hukuku, s. 172; Dural ve Öz, Miras Hukuku, s. 204; Öztan, Miras Hukuku, s. 143.

[5] Kılıçoğlu, Miras Hukuku, s. 173-174; Dural ve Öz, Miras Hukuku, s. 206; İnan, Ertaş, Albaş, Miras Hukuku, s. 264; Kürşad Yağcı, Cezai Mirasçılıktan Çıkarma (Cezai Iskat), İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2013, s. 100; Günay, s. 63; Ersöz, s. 259.