Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasının Son Çare(Ultima Ratio) Olması

Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Davasının Son Çare(Ultima Ratio) Olması

Feshin son çare olması ilkesi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile düzenlenmemiştir. Anonim şirkette yalnızca davacı azınlığın değil; diğer pay sahiplerinin, şirket çalışanlarının, şirket alacaklılarının ve hatta kamunun menfaatleri bulunmaktadır[1]. Bu nedenle, açılan fesih davasında, mahkemece öncelikle feshi önleyebilecek daha hafif bütün çareler ele alınmalıdır. Bir diğer söyleyişle, mahkeme, davayı ele alırken daima fesihten kaçınma olanağı olup olmadığını araştırmalıdır. Ancak bu alternatif önlemler alınsa da şirket ilişkisini sürdürmenin mümkün olmaması hâlinde son çare olarak feshe başvurulabilir[2]. Dolayısıyla hâkim karar verirken, tüm menfaatleri birlikte değerlendirmek ve buna uygun olarak sonuca gitmek durumundadır. TTK md. 531’in düzenlenme biçiminden de hareketle, fesih davasında alternatif çözümler öncelikle uygulanmalıdır ve bu çözümler araştırılmaksızın davanın kabul edilerek şirketin feshedilmesi bozma sebebi teşkil edebilir[3].

Osman Can BAŞDEMİR

[1] Şener, O. H.: Teorik ve Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku Ders Kitabı, Gözden Geçirilmiş 4. Bası, Ankara 2019, s. 638.

[2] Hâkimin verebileceği en son karar anonim şirketin feshidir. Bir diğer söyleyişle, fesih, tünelin sonundaki çözümdür(Poroy, R. / Tekinalp, Ü. / Çamoğlu, E.: Ortaklıklar Hukuku II, Yeniden Yazılmış 13. Bası, İstanbul 2017, s. 343, 347).

[3] Tekinalp, Ü.: “Anonim Ortaklığın Haklı Sebeplerle Alternatif Çözümlü Fesih Davasının Bazı Usulî Sorunları”, Ersin Çamoğlu’na Armağan, İstanbul 2013, s. 214.