İhtiyati tedbirin bir dava olmadığı, hukuk mahkemesinin asıl görevinin yanı sıra yerine getirdiği bir değişik iş olduğu kabul edilmektedir. Bu anlamda ihtiyati tedbir talepleri mahkemede “D.İş” şeklinde ayrı bir kayıtta tutulmaktadır[1]. Ayrıca dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talep edilmesi hâlinde, ihtiyati tedbir yargılamasında yargılamanın sujeleri, ihtiyati tedbir talep eden ve karşı taraf olarak ifade edilmelidir[2].
İhtiyati tedbir yargılaması sonucunda verilen karar kesin hüküm teşkil etmemektedir. Bu anlamda olmak üzere, tedbir kararı belli hâllerde kaldırılabilir veya kendiliğinden kalkabilir. Ayrıca tedbir talebinde bulunulmasıyla zamanaşımı kesilmemektedir.
Son olarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 316. maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir yargılamasında basit yargılama usulü uygulanmakta olup, tedbir yargılaması adli tatile tabi değildir.
Berna Berfin KAYA
[1] Görgün, L. Şanal/Börü, Levent/Toraman, Barış/Kodakoğlu, Mehmet, Medenî Usûl Hukuku, 7. Baskı, Ankara 2018, s. 734.
[2] Pekcanıtez, Hakan/Özekes, Muhammet/Akkan, Mine/Taş Korkmaz, Hülya, Medeni Usûl Hukuku Cilt III, 15. Baskı, İstanbul 2017, s. 2471.