12 Kasım 2019 tarih ve 30946 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 09 Ekim 2019 tarih ve 2017/14871 başvuru numaralı kararı ile adil yargılanma hakkı kapsamında yer alan çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerinin ihlal edildiğine ilişkin önemli bir karar verilmiştir.
Karara konu olayda, ilk derece mahkemesi tarafından başvurucu hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuş, ancak temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay verilen kararı bozmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise, Özel Dairenin bozma kararına karşı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu md. 308 uyarınca itiraz yoluna başvurmuş, Özel Daire yapılan itirazı haklı bularak verilen mahkûmiyet kararını onamıştır. Başvurucu, bu süreçte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraznamesinin kendisine tebliğ edilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek bireysel başvuru yoluna gitmiştir.
Konuya ilişkin olarak Yüksek Mahkeme, başvurucunun iddialarını, adil yargılanma hakkı kapsamında çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkeleri çerçevesinde incelemiştir. Kararda, bireylerin aleyhlerine başlatılan dava ve diğer yargısal süreçlerden haberdar edilmelerinin, ayrıca bunlara ilişkin dilekçe ve talep yazılarının kendilerine tebliğ edilmesinin, karşı savunma yapabilme ve iddia ile görüşlerini dile getirebilme imkânının korunması bakımından büyük önem taşıdığına değinilmiştir. Buna göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan itiraznamenin, Özel Dairenin kararını yeniden gözden geçirmesi sürecini başlatan ve sonuçları itibarıyla esaslı nitelikte bir usul işlemi olduğu, bu işlem sonucunda başvurucu aleyhine bir karar verilmesi ihtimalinin doğduğu ifade edilmiştir. Somut olayda itiraznamenin başvurucuya tebliğ edilmemesi, çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine aykırı bir uygulama olarak değerlendirilmiştir.
Öte yandan, Yüksek Mahkeme, itiraznamede dile getirilen ve başvurucunun aleyhine olan hususların Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yargılamanın önceki aşamalarında hazırlanan tebliğnamede dile getirilmediğini, bu kapsamda itiraznamede yer alan hususlara karşı başvurucunun yargılamanın hiçbir aşamasında beyanda bulunma imkânı olmadığını belirtmiştir.
Açıklanan nedenlerle kararda Özel Daire tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraznamesinin başvurucuya tebliğ edilmeksizin başvurucu aleyhine karar verilmesi yargılamanın hakkaniyetini zedeleyen bir durum olarak değerlendirilmiş, çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine aykırı hareket edilerek başvurucunun adil yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
Yüksek Mahkeme kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.