Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında İspat Yükü

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6. maddesinde ispat yüküne ilişkin, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu madde uyarınca, yargılama aşamasında davacı, davanın kabulüne ilişkin dayandığı olguları; buna karşılık davalı ise davanın reddine esas teşkil edecek olguları ispat etmekle yükümlüdür. Zina sebebiyle açılan […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Usul

I. Görevli ve Yetkili Mahkeme 18.01.2003 tarih ve 24997 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun[1] uyarınca, asliye mahkemesi derecesinde kurulan aile mahkemeleri, aile hukukundan doğan dava ve işlere bakmakla görevlidir. Bu kapsamda bahsi geçen Kanunun 4. maddesi uyarınca, zina sebebine bağlı boşanma davasında görevli mahkeme aile […]

Türk Hukukunda Zina

I. Cumhuriyet Dönemi Öncesi Durum Cumhuriyet döneminde kabul edilen kanunlarda zinaya ilişkin yapılan düzenlemelerin incelenmesinden önce, Osmanlı Devletinde esas olarak uygulanan İslam hukuku[1] çerçevesinde zinaya ilişkin düzenlemelere kısaca değinmekte fayda vardır. İslam hukukunun temel kaynağını oluşturan Kur’an-ı Kerim’de zinanın açık bir tanımına yer verilmemiş olmakla birlikte, Kur’an’da “çok çirkin ve kötü bir yol” olduğu gerekçesiyle […]

Yargıtay Maktu Vekâlet Ücretine Hükmedilmemesini Kanun Yararına Bozma Sebebi Olarak Değerlendirdi!

10 Ocak 2020 tarih ve 31004 sayılı Resmî Gazete’de Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23 Eylül 2019 tarih ve 2019/3523 E. 2019/5726 K. sayılı kararı yayımlanmıştır. Karara konu olayda, davacı ile davalı arasında alt taşıma hizmet sözleşmesi mevcut olup davacı şirket, 2013 yılı Nisan ayında davalı şirketin konteyner taşıma işini tam olarak yerine getirmediğini iddia ederek […]