İcra ve İflas Dairesi Görevlilerinin Hukuki Sorumluluğu

I. Genel Olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu md. 5’te, icra ve iflas dairesi görevlilerinin hukuki sorumluluğuna ilişkin “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır” düzenlemesi mevcuttur. İcra hukukunda, hakkın Devlet eliyle zorla […]

Noterlerin Hukuki Sorumluluğunun Şartları ve Rücu Hakkı

I. Sorumluluğun Şartları ve Hükümleri 1512 sayılı Noterlik Kanununun 162. maddesinde düzenlenen sorumluluğun genel olarak haksız fiil sorumluluğu olduğu ve bu hükümle noterler yönünden bir kusursuz sorumluluk hâlinin kabul edildiği görülmektedir. Bu bağlamda noterlerin sorumluluğunun doğması için, haksız fiilin kusur dışındaki diğer unsurlarının, yani eylem, hukuka aykırılık, zarar ve illiyet bağı koşullarının somut olayda mevcut […]

Hâkimlerin Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Tazminat Davasında Özellik Arz Eden Hususlar

Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine açılacak tazminat davalarında görevli ve yetkili mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 47’de hüküm altına alınmıştır. Anılan kanun maddesindeki ilgili kısım, “Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; Yargıtay Başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla […]

Hâkimlerin Hukuki Sorumluluğunun Kapsamı ve Şartları

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 46’da hâkim ifadesi kullanılmakla birlikte, hâkim teriminden kimlerin anlaşılması gerektiği belirtilmemiştir. Öğretide, Kanunda yer alan hâkim teriminin geniş anlamda kullanıldığı; söz konusu terimin tüm ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerini; Yargıtay ve Danıştay üyeleri ile başkanlarını; Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi başkan […]

Kusursuz Sorumlulukta Tazminatın Hesaplanması

Haksız fiil sonucu ortaya çıkan zararın tazmin edilmesi gerektiği için haksız fiil 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca borcun kaynaklarından biri olarak düzenlenmiştir. Haksız fiil nedeniyle doğan zararın giderilmesinde zarar, tazminatın üst sınırını oluşturmakla beraber, her durumda tazminat ile zarar miktarı eşit olmamaktadır. TBK md. 65 uyarınca düzenlenen kusursuz sorumluluk hâllerinden birisi de ayırt etme […]

Kusursuz Sorumlulukta Zararın Hesaplanması

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca kabul edilen borç kaynaklarından birisi de haksız fiilden doğan borçlardır. Bu bağlamda haksız fiil nedeniyle uğranılan zarar ve bunun tazmin edilmesi için belirlenen hükümler gerek kusura dayanan sorumluluk gerek kusursuz sorumluluk hâlleri için uygulama alanı bulacaktır. TBK md. 50 uyarınca zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü […]

Kusursuz Sorumlulukta Zarar

I. Genel Olarak Haksız fiil, kişinin başkalarına zarar verici nitelikteki hukuka aykırı davranışları olarak tanımlanmaktadır[1]. Borçlar hukukunda haksız fiil sorumluluğunda kural kusur sorumluluğudur[2]. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde kusur, haksız fiil sorumluluğunun koşullarından biri olarak sayılmıştır. Ancak bazı hâllerde kanun koyucu, sosyal düşünceler veya hakkaniyet gibi hususları gözeterek doğan zarardan kusuru olmasa […]

2021 Yılı Tanıklık Ücret Tarifesi Yayımlandı!

24 Aralık 2020 tarih ve 31344 sayılı Resmî Gazete’de 2021 Yılı Tanıklık Ücret Tarifesi yayımlanmıştır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu md. 61 hükmüne dayanılarak hazırlanan bu Tarifenin amacı, ceza muhakemesi sırasında Cumhuriyet savcısı, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından çağrılan tanıklara verilecek tazminatın miktarı ile ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Tanığa, tanıklık nedeniyle kaybettiği zamanla […]

Zina Sebebiyle Açılan Boşanma Davasında Manevi Tazminat

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde özel ve kusura dayanan bir boşanma sebebi olarak düzenlenen zina ile manevi tazminat talebi arasındaki ilişki özellikle kusur yönünden dikkatle incelenmelidir. Boşanma tek başına tazminat talep edilmesi için yeterli olmayıp, boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle taraflardan birinin kişilik haklarına saldırı unsurunun gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu durumda zina eyleminde […]

Evlilik Birliğinde Sadakat Yükümlülüğünün Kapsamı

Evlilik birliğinin kurulması ile eşlerin -eşit olarak- üstlendikleri sadakat yükümlülüğünün kapsamı konusunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda ayrıntılı bir düzenleme yapılmamış, sadece eşlerin birbirlerine sadık olmak zorunda oldukları ifade edilmiştir. Bu bağlamda, evliliğin genel hükümlerinin eşler yönünden yorumlanabilmesi için sadakat yükümlülüğünün kapsamının belirlenmesinde fayda görülmektedir. TMK uyarınca sadakat yükümlülüğünün ilk ve en önemli görünümü eşlerin […]